30 Mayıs 2010 Pazar

Sütlü Poğça 0 yorum

30 Mayıs 2010 Pazar |
Sütlü Poğça
-1/2 paket yaş maya

yada bir çorba kaşığı toz maya

-bir su bardağı ılık su

-iki su bardağı ılık süt

-bir su bardağı ayçiçekyağı

-iki çorba kaşığı toz şeker

-bir tatlı kaşığıda tuz

-Alabildiği kadarda un

İçine katmak için herhangi

bir iç harçı malzemesi

Ben peynirli dereotu iç harcı kullandım.

Üzeri içinde 1 tane yumurta sarısı

Hazırlanışı


Hamuru yoğuracağınız kaba önceden mayayı koyup üzerine şekeri dökünüz. bir bardakta ılık suyu ekliyoruz 5 dk bekledikten Sonra diğer malzemeleride ağır ağır ekleyip en son ununuda ekledikten sonra ele yapışmayacak şekilde bir hamur elde ederiz.

Hamuru hiç beklemeden beş eşit parçaya bölelim. Her parçayı yuvarlak bir halde çok fazla inceltmeden oklavayla açalım . Yine bu açtığımız hamuruda beş eşit parçaya bölelim.
İç harcımızıda tüm parçalara paylaştıralım. Ve sigara böreği sarar gibi saralım. Diğer parçalarıda bu şekilde yapalım. Tepsiye dizelim. Üzerine yumurta sarısı sürelim. Soğuk fırınımıza koyup derecesini elli ye ayarlayıp beş-on dakika kabarmaları için bekleyelim. Daha sonra derecesini 170 dereceye yükselterek üzerleri kızarıncaya kadar pişirelim.

Gerçekten çok güzel ve çok yumuşak ve çok nefis bir poğaça oluyor.

read more

Kolay Poğça Tarifi 0 yorum

- Bir Su bardağı yoğurt
- Bir Çay bardağı ayçiçek yağ
- Bir Tane kabartma tozu
- Alabildiğikadar un
- Bir miktar Tuz
İç malzemeler;

- Peynir veya patates
- Kırmızı biber veya karabiber

Kolay poğaça tarifi

Malzemeler karıştırılarak hamur haline getirilir. Hamur tam kıvamına gelinceye kadar yoğrulur. Poğaçayı ne ile yapmak istiyorsak ona göre iç malzeme hazırlayalım. İç malzeme peynir ve ya haşlanmış patatesle, kırmızı biber ve ya karabiberlerin karıştırılmasıyla oluşturulur. Poğaça şekli verilen hamurların üzerine yumurta sarısı sürülür. Fırında pembeleşinceye kadar pişirilir. Afiyet olsun

read more

KOLESTROL 0 yorum

KOLESTROL
Kolesterol sebebinin yalnızca %30'unun yemekle alakalı olduğunu belirtmekte fayda var. Kalan %70'lik kısım insan bedeni tarafından üretilir. Metafiziksel açıdan bakıldığında, kanında yüksek seviyede kolesterol bulunan kişiler, başladıkları işleri bitirmek için zaman ve zorluk unsurlarıyla başa çıkmakta zorlanmaktadırlar. Verilmiş randevularla dolu günlük programlarını yetiştirmeye çalışarak koşturup dururlar. Hep meşguldürler. HAYIR demekte zorlanırlar ve her şeye bir özür bulmaya çalışırlar. Bunun sebebi, başkaları tarafından kabul edilmeyi istemeleridir. Sonuç olarak bu kişiler başkalarını memnun etmek uğruna kendi keyiflerinden fedakârlık ederler. Birkaç vakada gözlemlediğim kadarıyla kişiler görünüşte sakin bir hayat sürdürseler ve koşuşturmacadan uzak yaşasalar da zihinlerinde düşünceler ve endişeler uçuşur. Kolesterolün hem zihinsel hem de maddi aşırılıkla doğrudan bağlantılı olduğunu kolaylıkla fark edebilirsiniz. Ko-lesteroldan mustarip kişiler genelde inatçıdırlar ve hayatın doğal sürecine güvenmezler.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Enerjini başladığın işe yönlendir, üstlendiğin işlerin sayısını azalt, kaliteyi yükselt. Başladığın işi bitir ve insan ilişkilerinde nesnel ol, istediğini dile getirirken lafı fazla uzatma. Hayır demen gerekiyorsa hayır de, her hayırdan sonra özür dilemek zorunda değilsin. Kolesterol seviyesinin düşmesi için beslenirken "AŞIRI" yağlı yemeklerden kaçınmanın yetmeyeceğini, günlük hayattaki aşırı endişelerden de kaçınmak gerektiğini hatırla. Hayatın doğal sürecine güven, her şeye yetecek kadar vakit var, koşuşturmacaya ve aşırı endileşere gerek yok.• Her gün 100 adım atmalısınız.
•4 adet soğan, 10 diş sarımsak, bir çorba kaşığı fındık yağı, kereviz yapraklan ve maydanozu pişirip yiyin.
•Taze börülceyi ayıklayıp yıkayın. Sıcak suda haşlayıp süzün. Limon, zeytinyağıyla tatlandırıp yiyebilirsiniz.
•Her yıl en az 40 adet enginar tüketmeniz gerekir.Sarmaşık otunun taze olan uç kısımlarını ayıklayıp yıkayın. Bir baş kuru soğanı az yağda kavurun. Sarmaşıkları da ekleyin, isterseniz üzerine yumurta kırıp sarımsaklı yoğurtla da yiyebilirsiniz.
•7 damla organik keten tohumu yağı, 7 damla organik ayçiçeği tohumu yağını az yağlı yoğurda veya süte karıştırıp yiyin. Bunu kür olarak 2 ay sürdürün.
•Sabahlan 2 ceviz, 2 fındık, 2 badem yiyin,
•Yine sabahlan bir kase yulaf, birkaç ceviz ve light süt tüketebilirsiniz.
•Her gün bir kase light yoğurda 3 damla keten tohumu yağı damlatarak yiyin.
•1 tatlı kaşığı soya protein granülü, 1 çay kaşığı ısırgan otu tohumunu 1 çorba kaşığı balla yiyebilirsiniz.
•Kuru börülceyi haşlayıp süzün. Kırmızı soğanı ince doğrayın. Elma sirkesi, ayçiçek yağı ve dereotu ilave ederek yiyin.

read more

29 Mayıs 2010 Cumartesi

KARACİĞER RAHATSIZLIKLARI 0 yorum

29 Mayıs 2010 Cumartesi |
KARACİĞER RAHATSIZLIKLARI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
içimizdeki saldırganlık güdüsünün birçok farklı olayda bastırılmasında ortaya çıkar. Saldırganlığı bastırmak öfkeye neden olur. Saldırgan gücümüzü kullanmadığımız ve harekete geçme kapasitemizi bastırdığımızda bu öfke açığa çıkar.Karaciğerin metafizik açıdan bir özelliği de yeni koşullara uyum gösterme kapasitesiyle ilgilidir. Bunlar, değişimleri iyi hazmedemeyen, yenilikleri reddeden ve bir durumdan sonuna kadar faydalanmayı bilmeyen kişilerdir.
Saldırganlığını kabul et ve anla. Harekete geçme gücünü hayatının hangi alanında bastırdığını anlamaya çalış. Saldırganlığını sağlıklı bir uğraşa, örneğin spora ya da psikolog veya bir zihin sağlığı uzmanı gözetiminde bir arınma egzersizine
yönlendir.
Yenilikleri kabul et, değişimlere karşı daha esnek ol.
Amazonlar'dan Anadolu'yaTaze tere ve rokayı yıkayıp ince ince doğrayın. Çekirdeklerini çıkardığınız zeytinleri ilave edin. Sızma zeytinyağı ve limonla tatlandırın. Servis yaparken çekirdekli kuru üzüm serpin.
1 kg greyfurtu soyup robottan geçirin. Günde 3 kez 1 er bardak tüketin.
Siyah turbun içini çıkarıp robottan geçirin. Turbun içine 2 yemek kaşığı

bal koyup bir gece bekletin. Robottan geçirdiğiniz turp içiyle karıştırıp her gün bir tatlı kaşığı yiyin.
* 1 kg brokoliyi yıkayıp süzün. 10 dakika haşlayıp robattan geçirin. 250_.gr süt ilave edip tencerede kaynamaya bırakın, indirirken tuz ve az miktarda soya yağı ilave edin. Yerken üzerine çörek otu serpin.
• Soya unu ile krep yapıp arasına andız pekmezi sürerek yiyebilirsiniz • Bol bol enginar yiyin. Enginar karaciğerin en iyi dostudur. Enginarın lezzetli bir tarifini vermek istiyorum. 4 adet enginarı çanak yapraklarına dokunmadan saplarını soyun ve tuzlu limonlu suda bekletin. Tencerede kaynamakta olan az suya biraz limon ve tuz ekleyin. Enginarları, dörde böldüğünüz soğanı ve bütün olarak 4 diş sarımsağı ilave edip elinizle üzerine bir tutam un serpin. Piştikten sonra bol dereotuyla süsleyin. Diğer yanda hazırladığınız sirke, zeytinyağı ve limon karışımına yapraklan batırarak yiyin. Bir başka enginar tarifi daha vereceğim. 4 adet çiğ enginarı ve 6 limonun kabuğunu iyice yıkayıp btendtrdan geçirin. 500 gr ceviz içi, 300 gr fındık,
2kilo batı da katın. Sabah akşam bir çorba kasesine doldurup yiyin.
30 gr kuru bira mayası ve 7 gr. glikozu karıştırın. Her gün bir çay kaşığı yutun.
Hepatit hastalığı için: 100 gr. tane yulafı 3 litre suya koyun, içine 200 gr.
bal ekleyin. Ağzını sıkıca kapatın, yoğurt mayalar gibi battaniyeye sarın.
24 saat kalsın. Sabah açın. Günde üç defa bir bardak için

read more

28 Mayıs 2010 Cuma

APANDİSİT 0 yorum

28 Mayıs 2010 Cuma |
APANDİSİT

Apandisit, kalın bağırsağın, bedene bir şekilde girmiş olan zararlı yiyecekleri tespit eden, küçük bir parçasıdır. Metafiziksel açıdan apandis, çevremizde meydana gelen ve acı çekmemize neden olabilecek baskınları tespit eden ve önleyen bir muhafız gibidir. Dış dünyadaki sorunların içimizde hayalkırıklıklarına sebep olmasını önler. Apandisit, bir olaya ABARTILI ve SALDIRGAN bir tepki verdiğimizde veya bu olaya karşı hissettiklerimizi henüz ifade etmediğimizde ortaya çıkar. Sorun küçük olsa da kişi bunu büyük bir sorun haline getirir. Örnek olarak bir süre Önce babasını kaybetmiş olan bir müşterimden bahsedebilirim. Babasının ölümünden kısa bir süre sonra müşterimin kocasının yurtdışına 1 aylık bir iş seyahatine gitmesi gerekmiş. Kadın buna çok üzülmüş ve havaalanında kocasına veda ederken çok acı çekmiş. Kocasının 1 ay sonra döneceğini bilse de babasının ölümünün yaratmış olduğu travmadan dolayı kadının bilinçaltı kocasının seyahatini, babasının ölümünü hatırlatan ani bir fiziksel ayrılık olarak algılamış. Kadın abartılı bir tepki göstermekle kalmamış, kocasına ayrılıktan dolayı hissettiği korkuyu hiç açmamış. Kocası gittikten 1 hafta sonra kadın ağır bir apandisit krizi geçirmiş.
Bir olaya abartılı tepki vermemiz içimizde derin bir yara olduğu, hayatın başka bir döneminde bir travma geçirmiş olduğumuz anlamına gelir. Bu abartılı tepkinin ardında yatan sebepleri terapi yoluyla çözmek gereklidir.
ÖNERİLER:
Körbağırsak iltihaplanması sonucu ortaya çıkar.Hemen ameliyat edilmelidir. Böğürtlen ve dut çay olarak demlenip içilebilir. Evde yaptığınız yoğurdu tüketin.İ

read more

27 Mayıs 2010 Perşembe

HEMOROİD 0 yorum

27 Mayıs 2010 Perşembe |
strong>HEMOROİ
Kişinin geçmişte yoğun olarak gönül vermiş olduğu herhangi bir olaya veya insana adanma eylemiyle birlikte ortaya çıkar. Hemoroidin neden olduğu boşaltım acıları ve zorlukları daima geçmişteki sorunlu anıları ve olayları temsil eder. Bu rahatsızlıktan mustarip kişiler geçmişteki hislere
takılıp kalmış oldukları için günümüzde yaptıkları işe tam olarak kendilerini veremezler çünkü farkında olmadan kendilerini tutarlar ve kendi kendilerini sabote ederler. Kendini tamamen ada ve inan, önündeki en büyük engel, en değerli hazinendir. Kendini geçmişteki sorunlarla özdeşleştirme.
• Hazmı zor olan yiyeceklerden uzak durmak lazım. Hazımsızlık hemoroide neden olabilir.
•Devedikeni, diğer bir adıyla helvacık otundan 1 kg alınır, ayıklanıp bol suda yıkanır, süzülür, kaynayan suya atılır. 10 dakika kaynatılıp süzüldükten sonra hazırlanan tuz, zeytinyağı, limon karışımı sos üzerine dökülür, istenirse süzme yoğurda 1-2 diş sarımsak ilave ederek de sos yapılabilir.
« 1 çay kaşığı üzerlik tohumu, 1 çay kaşığı hindistancevizi, 1 çay kaşığı salep karıştırılıp 1 tatlı kaşığı balla sabahları aç karnına tüketilir, Seker hastalan meyve suyu kullanabilirler. Üzerine 1 bardak su içilir.
• 500 gr yer elması ayıklanıp yıkanır. 1 baş kuru soğan küp küp doğranır, 2 adet dilimlenmiş havuçla birlikte sızma zeytinyağında kavrulur. Yer elmaları ve 1/2 fincan pirinç ilave edilip pişirilir. Ilınınca üzerine dereotu serpilir.
• 1 kg şeftali yıkanıp soyulur, robottan geçirilir. 1 demet frenk maydanozu ile 3 dakika haşlanır, süzülür. Bu karışım sıcak olarak tüketilir.
• Haşlanmış, süzülmüş bir tutam nane yaprağını gazlı beze serin. Üzerine zeytinyağı sürüp hemoroidin olduğu bölgeye geceden koyup sabaha kadar bekletin.Pırasanın yapraklarını haşlayın, suyunu süzün. Aynen naneyle yaptığınız gibi yapraklan gazlı beze serin. Üzerine zeytinyağı sürüp hemoroidin olduğu bölgeye geceden koyun. Sabaha kadar bekletinD

read more

İKTİDARSIZLIK/ ERKEKTE LİBİDO EKSİKLİĞİ 0 yorum

İKTİDARSIZLIK/ ERKEKTE LİBİDO EKSİKLİĞİ
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Penis ve prostat, erkeklik kimliğini temsil ederler. Penis, erkeğin hem uygulayıcı ve kaşif gücüyle hem de kendine duyduğu güvenle bağlantılıdır Prostat ise daha ziyade erkekliğin özüyle alakalıdır. iktidarsızlığa sebep olan 4 tipik sebep vardır:
1.İktidarsızlık, erkek uygulayıcı gücünü sergilemediği, sergilediysede art arda başarısız olduğu zaman ortaya çıkar. Kişinin kendine verdiği değerin az olması, eşine göre kendini daha aşağ hissetmesi veya anne imajından korkması nedeniyle de ortaya çıkabilir.
Viagra'nın icadı ve bu ilacın son beş yılda ulaştığı etkileyici satış rakamlarıyla birlikte, binlerce erkeğin özgüven ve kendine değer verme konusunda sorun yaşadıkları, hele de kadınların cinsel açıdan çok daha faal hale gelerek erkekleri korkuttukları günümüzde açıkça belli oldu.
2.Gücünü kullanma şekline göre kendi kendini cezalandırmak. Olayları çirkin bir biçimde çarpıtmak veya çevresindeki insanlara hükmetmek de ereksiyon sorunlarına neden olabilir.
3. Ensest kaynaklı sorunlar, çocukluk döneminde yaşanan cinsel tacizler, suçluluk duymak, seksin günah olduğu fikrine kapılmak.
4. Son olarak da sadece birkaç dakika veya saat süren yıldırım iktidarsızlığı; erkek cinsel ilişki öncesindeki hazırlık safhasında büyük bir tedirginlik duyar ve ereksiyonu gerçekleştire mez. Tedirginlik ereksiyonun en büyük düşmanıdır, çünkü tedirgin kaldiğimiz anda bedenimiz, kanın penise'"dalmasını engelleyen ve ereksiyonu imkânsız kılan bir madde salgılar.
Cinsel iktidarsızlık, erkeğin hayatında kısa veya uzun dönemde ortaya çıkabilir. Bir gün 39'Lik bir delikanlı, neden üç yıldan beri cinsel iktidarsızlık yaşadığı çözmek amacıyla bana danışmaya geldi. Adam cinsel enerjisine yeniden kavuşabilmek için 3
yıl boyunca akla gelecek her yöntemi denemiş. Bir sürü tıbbi tahlil yaptırmış, ama sonuçta hiçbir fiziksel sorun bulunamamış. Doğal bitkileri, homeopatiyi, akupunkturu, geleneksel tıp ilaçlarını, çakra enerjilerini, uzun lafın kısası her şeyi denemiş. Ancak bu tedavilerin hiçbiri işe yaramamış. Adama, iktidarsızlığa yakalanmadan önce hayatında ne olup bittiğini sordum. Hayatı boyunca babasının şirketinde çalışmış olduğunu, tam 4 yıl
önce şirketin iflas ettiğini ve iflastan 6 ay sonra da babasının öldüğünü bana anlattı. 0 zamandan beri yeni işler kurmaya çalışıyormuş, ama amaçlarına ulaşabileceği inancını birtürlü içinde bulamıyormuş, kendini diğer insanlardan aşağı görüyormuş ve babasının yokluğunda risk almaya cesaret edemiyormuş. Babasının ölümünden sonra kendine verdiği değerin azaldığını bariz bir biçimde gözlemlemiş. Adam, bazen kendini "bir erkek gibi hissetmediğini" ve bunun
cinsel anlamda değil, kararlılık ve cesaret anlamında olduğunu anlattı. Bu olayın binlerce erkeğin mustarip olduğu iktidarsızlığa tipik bir örnek olduğunu düşünüyorum. Adama, cinsel enerjisine ancak içsel gücünü (kendine verdiği değeri) ve uygulama kapasitesini artırarak ulaşabileceğini açıkladım.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Hedefin sadece sonuçlar olmasın, denemeye cesaret etme kapasiteni, moralini kolayca bozmamayı ve yeni amaçlar aramaya çalışma enerjisine sahip olmayı da hedefle. Kendini aşağı görme.
Yaptıklarından hiç hoşnut kalmadığın takdirde yöntemini değiştir, ama hayatta yapmış olduğun şeylerden dolayı kendini suçlama.
Cinsel enerjini serbest bırak ve onu yoğun bir biçimde keşfet. Seks günah değildir.
ÖNERİ:
Çaşo, incir, kayısı, fındık, badem, ceviz, safranı balla karıştırıp yiyin. Kereyiz tohumu, çam fıstığı, çam sakızını balla karıştırıp tüketin. Anason, rezene, ısırgan otu, çörek otu, biberiye, polen, kekik yağı ve tarçın yağını andız pekmeziyle karıştırıp tüketin. 500 gram elmayı rendeleyin. Üzerine bir Ukte bal katın. Pekmezleşİnceye kadar kaynatın. 100 gram arpa ununu ekleyin. 15 gram zencefil, 150 gram tuzsuz tereyağı, 150 gram ceviz içi, 50 gram fındık içi, 50 gram çam fıstığı, 15 gram ginsengi de ilave edip karıştırın. Macun haline getirin. Cam bir kavanoza koyup sabah akşam birer çorba kaşığı yiyin. Özellikle andopoza girmiş erkekler için bir içecek tarifi vermek istiyorum. 1 demet maydanoz, yarım demet nane, yarım demet fesleğen, iki baş diş sarımsak, on beş veya yirmi limonun suyunu (üzerine çıkacak kadar) karıştırıp 48 saat, cam kavanozda, soğuk yerde bekletin, süzün. Her öğen ve akşam yemekten önce bir çorba kaşığı için. Tansiyonunuzu düzenler, sizi zinde tutar.

read more

İDRAR YOLLARİ HASTALIKLARI 0 yorum

İDRAR YOLLARİ HASTALIKLARI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Mesane, duygusal ve psikolojik gerilimleri dindirme ihtiyacını temsil eder. idrar yapmak gibi basit bir eylem, duygusal gerilimlerin geçici olarak dinmesine yardımcı olur. Zihinsel kalıp, sorunların geçmişteki zorluklarla bağlantılı olarak ortaya çıkmasıdır, -Yakın ilişkilerde yaşanan hüsranlar ve kendini günah keçisi olarak görmek.Kalkanları indir, ilişkinin tadına varabilmek için kötü tecrübelerimizi geçmişte bırakarak günümüzde özel anlar yaratmamız gerekir. Hoş anılar, sevilen kişiyle olan ilişkinin güçlendirilmesine yardımcı olur.

* Tok karnına 1 tutam naneyle çay yapıp limonla tatlandırıp içebilirsiniz.
• 1 yemek kaşığı doğal elma ile 1 yemek kaşığı doğal kuşburnunu sıcak
suya koyun. 10 dakika demlenmeye bırakın, sonra için.
1 demet maydanozu yıkayın, sıcak suda 3 dakika haşlayıp süzün. 500gr şeftaliyi soyup
robottan geçirin. Bu karışımı buzdolabında saklayın. Günde 3 bardak içebilirsiniz.
• 1 tutam ebegürnecini 3 litre suda pişirin. Küveti sıcak suyla doldurun. Bu suyu süzüp küvetinize boşaltın, içinde on beş dakika bekleyin. Pamuklu çamaşır kullanın, üşütmeyin. 3 gün üst üste yaptığınızda faydasını görürsünüz. Doktorunuzun önerisini de mutlaka alın. • Sabahlan bir çorba kaşığı bala bir çay kaşığı keten tohumu serpin. Bir çay kaşığı da arpa unu koyup yiyin. Üzüm ağacının kökünden elde edilen tozu bir bardak suya yarım çay kaşığı ilave edip eritin ve için.Belirleyici kelimesi: "Arzu ediyorum" Yönetici gezegeni: Mars ve Pluto Vücutta temsil ettiği bölgeler: Burun ve burun kemiği, pubik bölgesi, kuyruk sokumu, cinsel organlar, prostat, mesane ve rektum, seminal likit Meyilli olduğu sağlık sorunları: Rahim problemleri, genital enfeksiyonlar, cinsel hastalıklar, kadınlarda anemi, mesaneyle ilgili sorunlar
POTANSİYEL HASTALIKLAR
Cinsel enerji, hayattaki YARATMA GÜCÜMÜZ ile doğrudan alakalıdır. Cinsel enerji her şeyin özü ve yaratılışın öncüsüdür. Var olan en güçlü enerji budur. Unutmayın bizler cinsel bir orgazmın meyveleriyiz, içinde 100,000 taraftar bulunan bir futbol stadyumunu gözünüzün önüne getirin. Tüm bu insanların cinsel ilişkide bulundukları sırada yaydıkları orgazmik enerjiyi bir araya getirebiLsek, koca bir şehri aydınlatmaya yetecek kadar elektrik enerjisi elde edebiliriz. Astrolojide cinsel enerjinin ve atom bombasının, akrep burcunun yönetici gezegeni olan Plüton ile temsil edilmesi rastlantı değildir.
Kendimizi cinsel olarak istekli hissetmememiz, yaratıcı gücümüze inanmıyor olmamızla doğrudan alakalıdır. A.B.D.'de cinsellik alanında yapılmış sayısız araştırma, kendilerine değer veren, yaratma güçlerine güvenen erkek ve kadınların cinsel iştahlarının kabarık olduğunu kanıtlamıştır. Bu erkek ve kadınların arasında mesleklerinde son derece başarılı erkek ve kadınlar da vardır. Dolayısıyla kendimizi depresif veya bezgin hissettiğimizde libidomuz azalır.

read more

BÖBREK SANCISI 0 yorum

BÖBREK SANCISI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Bu fiziksel rahatsızlıktan mustarip olan kişiler, ilişki kurdukları insanlara aşırı derecede bağımlıdırlar. Birlikte yaşama dinamiğinin getirdiği değişimlerden herhangi biriyle karşılaştıklarında ümitsizliğe kapılırlar. Eşlerinin örneğin iş sebebiyle yanlarında bulunmuyor oluşu gayet basit bir olay gibi görünse de, kendilerini terk edilmiş gibi hissetmelerine sebep olur. Çevrelerindeki kişilerinyokluğunda nasıl yaşayacaklarını bilmezler. Bu rahatsızlık, ilişkide ciddi bir ayrılığın yaşanması veya çok sevilen birinin ölmesi durumunda da ortaya çıkabilir.
Böbrekle ilgili sorunları çözebilmek için kişi yüreğini açmalı, duygu akışını ■,
serbest bırakmalı, başkalarının değerlerine ve fikirlerine anlayış ve saygı göstermelidir. Kendine daha fazla özen göstermelidir; sevdiği kişinin eteğinde yaşamaya son vermeli, kendini terk edilmiş gibi hissetmeyi bırakmalı ve kendi yaşamının dizginlerini eline almalı, sevdiği şeyleri yapmalı, kendine yatırım yapmalı ve her şeyi başkalarından beklemeyi bırakmalıdır. Bu bağımsızlık ilişkiyi daha sağlıklı kılacaktır, çünkü bağımlılık ilgi ve sorumluluk düzeyinin aşırılığı dolayısıyla ilişkiye zarar verir. Kendini geçmişteki sancılı ilişkilerin tecrübeleriyle özdeşleştirmemeli ve sevdiğin insana katı eleştiriler yöneltmemelisin. Sevdiğin kişinin senin şahsi malın olduğu hayalinden sıyrılmalısın. Böbrek sancısından mustarip bir müşterim oğluna hep şöyle dermiş: "Evladım, sen bana aitsin, sen benim hayatım, yaşama sebebimsin." •

•1 tutam mısır püskülü, 1 tutam kiraz sapı, 1 tutam adaçaymı çay gibi demleyip 5 dakika bekletin ve için.
•1 tutam civanperçemî, 1 tutam meyan kökü, 1 çay kaşığı anasonu çay gibi demleyip için.
•Pırasayı haşlayın. Unla yumurtayı az tuzla çırpın. Haşlanmış, uzun doğranmış pırasaları karışıma batırıp az yağda kızartın, üzerine sarımsaklı yoğurt döküp yiyebilirsiniz.
•1 tutam lavanta çiçeği ile 1 tutam mürver ağacı kabuğunu çay gibi demleyip için.
•Hem böbrek hem karaciğer ağrısı için bir yılda en az 50 tane enginar yiyin. Enginar ve kereviz organizmadaki radyoaktif maddeleri atar, sinir sistemini düzene mkar, adale gücünü artırır, kansızlığa iyi gelir.

read more

26 Mayıs 2010 Çarşamba

BÖBREK TAŞI 0 yorum

26 Mayıs 2010 Çarşamba |
BÖBREK TAŞI
Geçimsiz kişilerde sıklıkla ortaya çıkar. Duygusal sorunlarla bağlantılıdır. Kin tutmak ve yakınlarını aşın derecede eleştirmekle ilgilidir. Geçmişte yaşanan olayları yeniden tecrübe etmekten korku duyulur.
Kişi duygusal hayatında çok yaralandığı için karmaşıklıklardan büyük korku duyar. Bu ihtimali ortadan kaldırmak için kişi etrafında olup biten her şeye karşı alarma geçer ve başkalarının yaptığı çoğu şeyi aşın derecede eleştirir. Karşınızdaki insanı bir konuda çok fazla eleştiriyorsanız kendimizde olan ancak hoşumuza gitmeyen bir şeyi görüp rahatsız olmuşuz demektir.

Sevdiğin kişiyi affet, çünkü affetmek yoluyla içinde tutuşan kinlerden kurtulacaksın. Başkalarını veya kendini eleştirmekten ve cezalandırmaktan vazgeç. Duygusal ilişkilerde hâlâ var olan zevklere daha fazla ilgi göster,ilişkinin iyi taraflarının tadını çıkar, kendini ancak bu şekilde tatmin olmuş ve mutlu hissedeceksin.

•Şevketi bostanları ayıklanıp yıkayın, süzün, kaynamakta olan suda haşlayın. Tekrar süzün ve süzme yoğurdu 2 diş sarımsakla karıştırıp şevke¬ti bostanları içine batırarak yiyin,
•Isırgan otunu (dikenli olduğu için) eldivenle ayıklayın, bol suda yıkayın. Kaynamakta olan suya atıp 5 dakika haşlayın, süzün, limon ve zeytinyağıyla tatlandırarak yiyin.
•500 gr yer elmasını haşlayıp 2 adet havuçla robottan geçirin. Üzerine zeytinyağı ve limon gezdirip yiyin.
•1 tutam margarit çiçeği ile 1 tutam ısırgan otunu çay gibi demleyip limonla tatlandırın..Günde 2 bardak için,
•'Muzlu süt faydalıdır.
•Bir kavunun çekirdeklerini 5 bardak suda 15 dakika kaynatın. Bundan sabah akşam bîr su bardağı için, Böbrek kumunu döker

read more

GAZ 0 yorum

GAZ
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Gaz, aşırı zihinsel faaliyet, hazmedilmemiş fikirler ve korku sebebiyle ortaya çıkar. Zihinsel faaliyet, bağırsakla doğrudan ilişkilidir. Yani Merkür gezegeninin Başak Burcunun yönetici gezegeni olması tesadüf eseri değildir.
işin püf noktası, rahatlama ve zihinsel faaliyeti azaltmaktır. Düşünüp taşınırken aşırıya kaçma.

•Kimyon yağı ve susam yağıyla karnınızı ovun.
•Anason yağı ve elma yağıyla masaj yapın.
•Elma çayı ve adaçayı için.
- Zencefil mide ve bağırsak gazlarını engeller. Taze çayı veya yemeği iyi
gelir. « Zencefilin bir parçasını soyup rendeleyin. Üzerine çıkacak kadar suda 6 dakika kaynatın. Bal limonla tatlandırıp içmeüsiniz. Mide bulantısı, mide gazı, şişkinliğini alır.
•Hazımsızlık için yemeklerden sonra bir yemek kaşığı rezeneyi çay gibi
demleyip içersek hazım kolaylaşır.Belirleyici kelimesi: " Dengeliyorum"
Vücutta temsil ettiği bölgeler: Böbrekler,cilt, rahim Meyilli olduğu sağlık sorunları: Böbrek hastalıkları, mesane problemleri,cilt problemleri, şeker ve böbrek taşı

read more

İSHAL 0 yorum

İSHAL

Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Kabızlığın tersine, kişi çevresinde olup bitenleri çabucak reddettiğinde ortaya çıkar. Kişinin kendini nahoş durumlardan ve enerji dalgalanmalarından kurtarmak için gösterdiği bir tepkidir. Değişimlerde yeteneksiz olunduğunun göstergesidir. Sıklıkla ishal belirtileri gösteren insanların kişilikleri uç noktalarda gezinmektedir.
Önerilen yeni davranış biçimi:
ishal, değişimlerde daha esnek ve rahat olunması ve değişim sürecinin doğal seyrine bırakılması gerektiğinin açık bir göstergesidir. Olayları aceleye getirmekten de olayların gidişatını bozmaktan da kaçın.
•1 tutam kuşburnu çayıyla 1 çay kaşığı zencefili karıştırın. 5 dakika bekletip demleyin. Limonla tatlandırıp için.
•Kızılcık ve vişneyi yıkayıp sıcak suda kaynatın, süzün. Günde 3 defa Ter bardak tüketin.
•Avokadonun kabuğunu soyup çekirdeğini çıkartın. Kuşbaşı doğrayın. Ceviz kadar bir zencefili rendeleyin. Üzerlerine limon sıkıp bir avuç nar serpin.
•1 tatlı kaşığı kekikle 1 çay kaşığı sumağı çay gibi demleyip süzün ve için.

read more

KABIZLIK 0 yorum

KABIZLIK
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Kadınlarda oldukça sık rastlanır kişi bir olayı sonuna kadar yaşamak istediğinde, cisimlerle ve kişilerle büyük bir bağ kurduğunda ortaya çıkar. Bu kişiler adeta hayatı "tutarlar" ve hislerini bastırırlar. Düşüncelerinde ve endişelerinde aşırıya kaçarlar. Kabızlık, kişinin hayatla aynı hızda akıp gitmediğinin, yaptığı her şeyde sürekli olarak bir güvence ve mükemmeliyet aradığının açık bir göstergesidir. Kişi hayatı tutar ve hayatın doğal akışıyla birlikte ilerlemez.
Kabızlık bir şeyi gerçekleştirmeye hazırlıkta veya düşüncelerde aşırıya kaçıldığında ortaya çıkabilir.
Düşünme, yaşa. Katı kararlara varma, içinde bulunduğun ana göre hareket et. Hayatla birlikte süzülme sanatını gerçekleştir. Daha fazla risk al, güvence arayışı ve mükemmeliyetçiliğin zincirlerinden kurtul. Hayatın akışkanlığına inan ve kendini serbest bırakıp bilinmezliğe doğru balıklama dal.

•Kuru kayısı, kuru erik ve kuru üzümü yıkayıp akşamdan suya koyun. Sabah iki taşım kaynatın, suyunu için, tanelerini yiyin.
•incirleri geceden ıslatın. Yarım kilo kaynayan süte altı tane iyice yıkanmış incir ilave edin. 5 dakika kaynatın. Robottan geçirerek soğutup kaselere koyun. Her gün aç karnına 1 kase yiyin.
•200 gr mürdüm eriği ile 200 gr kayısının.çekirdeklerini çıkartın, temizleyin, robottan geçirin, İçine 1 çorba kaşığı keten tohumu, 1 çay kaşığı hintyağı ekleyin, Yatarken 1 çorba kaşığı tüketin.
•1 çorba kaşığı organik elma çayı, 1 tutam meyan kökünü sıcak suda bekletin. 10 dakika demleyin ve yemeklerden sonra için,
•1 litre kaynar suyu 200 gr günkurusu kayısı, 200 gr kuru erik ve 200 gr kuru incirin üzerine dökün. 5 saat bekletin. Süzüp temiz bir bezle kurulayın. Blendırda krema haline getirin. 20 gr anason, 20 gr sinameki, 15 gr biberiye, 15 gr papatya,,15 gr funda ve 20 gr rezeneyi öğütüp un haline getirin. Dörtte birini ayırın, dörtte üçünü karışımın içine boca edin. Meyve peltesinden incir iriliğinde 20-25 tane kapsül yapın. Bir cam kaba ayırdığınız tozu koyun. Kapsülleri de bu tozun içine yerleştirip buzdolabında muhafaza edin. Etkisini görebilmek için her gün üç sefer yiyip üstüne bol su içmek lâzım.Her gün bir bardak ılık suya bir tatlı kaşığı elma sirkesi karıştırıp içerseniz bağırsaklarınız çalışır.

read more

DİSK KAYMASI 0 yorum

DİSK KAYMASI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Beklentileri karşılamak adına kendi kendinize çok sert ve acımasız davranıyorsunuz. Bugüne kadar dış dünyayla ilişkinizi size öğretilen kurallar çerçevesinde kurdunuz. Bunun sonucu olarak da size çok ağır gelen yükler altında eğilmek zorunda kalıp devriliyorsunuz. Ya da terk edilme 've yalnız kalma korkusundan dolayı sürekli endişeleniyorsunuz. Her şeyi tek başınıza yapmak, bir şeyden ya da birinden kopma endişeleri besliyorsunuz.
Doğanıza, kendiliğinden oluşan duygularınıza ve tepkilerinize kulak verin. Başkalarının ya da toplumun beklentilerinin sizi yönetmesine izin vermeyin. Önemli olan onların tutkuları ya da tatmin olmaları değil, sizin içinizde ne olduğu, gerçek ihtiyaçlarınıza, doğanıza uygun olanın ne olduğudur. Kendinize haddinden fazla yüklenmeyin.
•1 yemek kaşığı havlıcan, 1 yemek kaştğı zencefil, 2 yemek kaşığı çam fıstığını un haline getirip karıştırın. 1 çay bardağı andız pekmezini de ekleyin. Her gün 1 tatlı kaşığı yiyin.
•1 tutam papatyayı sıcak suyun içinde demleyin, içine 1 çubuk tarçın ve 2 adet karanfil ilave edip 5 dakika bekletin. Limon dilimiyle tatlandırıp için.
8 1 çay kaşığı toz tarçınla 1 tatlı kaşığı balı karıştırıp her gün aynı saatte yiyin. Üzerine 1 bardak su içmeniz gerekir.
•1 tatlı kaşığı susam yağı, 1 tatlı kaşığı defne yağı, 1 tatlı kaşığı mine çiçeği yağınr karıştırın. Önceden hafif ısıttığınız bel bölgenize yavaş hareketlerle masaj yaptırın ve vücudunuzu dinlendirin.
•Âgır olmayan sistemli egzersiz, yüzme, yürüyüş faydalıdır.Belirleyici kelimesi: "Analiz ediyorum" Yönetici gezegeni: Merkür Vücutta temsil ettiği bölgeler: Kalın ve ince bağırsak, eller ve tırnaklar Meyilli olduğu sağlık sorunları: Bağırsak problemleri, kabız, kolit, ishal, gaz, dizanteri ve yiyecek alerjiler

read more

KALP HASTALIKLARI 0 yorum

KALP HASTALIKLARI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Kişi hayata karşı hissettiği şevki ve hevesi yitirdiği ve özellikle de büyük bir içsel çöküş yaşadığında zaman ortaya çıkar. Kalp krizi, yaşam boyu benimsediğimiz bir hayat tarzının sonucudur. Hayatımızı genelde kazan¬ma arzusu, üstlendiğimiz zorunluluklar ve de en önemlisi birlikte yaşadığımız insanlar etrafında kurarız. Kendi özümüzle olan duyumsal bağlantımızı kaybederiz. Yaşamımızı başarılar etrafında kurmaya başlarız. Toplumda iyi bir konum edinmek ve maddi açıdan refaha ulaşmak amacını güderiz.
Herhangi bir sebepten ötürü bu temellerin harabeye dönüştüğünü görürsek öylesine büyük bir şok yaşarız ki yaşama sevincimizi kaybederiz. Müşterilerimden biri kalp krizi geçirdikten kısa bir süre sonra bana geldi ve şu soruyu sordu: Stres altında değilim, yaşamım gayet sakin, neden kalp krizi geçirdim? Ona son zamanlarda büyük bir hayalkırıklığı yaşayıp yaşamadığını sordum. Çabucak cevap verdi evet, geçirdim, hayatım boyunca çocuklarım uğruna yaşadım, onlar için birçok şeyden ödün verdim, şimdiyse bana soğuk ve mesafeli bir biçimde davranıyorlar, bu yüzden kendimi çok yalnız hissediyorum ve onlar için yapmış olduğum fedakârlıkların karşılığını alamadığımı düşünüyorum.
2007'de sinemalarda gösterilen "CLICK" adlı A.B.D. yapımı filmde, kalp krizinin duygusal mekanizması mükemmel bir biçimde gözlemlenebilir. Filmde kendini takıntılı bir biçimde işine vermiş bir adamın hayatını görüyoruz. Adam ailesiyle, eşiyle ve çocuklarıyla yakın ilişkiler kurmayı hayatı boyunca reddediyor. Hayattaki hedefine ulaşıp milyoner olduğundaysa adam hayatta yalnız başına olduğunu fark ediyor. Asla hak ettikleri değeri vermediği ailesi ve eşi onu terk ediyorlar. Adam, hayatı boyunca değer verip durduğu şeylerin (yani statü ve paranın) birer yalandan, birer hayalden ibaret olduklarını fark ediyor. Bunun sonucunda yaşadığı şok öyle büyük oluyor ki bir kalp krizi geçiriyor.
Yaşama sevincin veya kişisel heveslerin azaldığı veya yok olduğu takdirde veya daha önceden bir kalp krizi geçirdiysen kendine dönüp bak. Alışkanlıklarını gözlemle, aileyle ve işle ilgili durumlarda nasıl hareket ettiğini gör. Hayattaki değerlerini yeniden gözden geçir. Varoluşun boyunca kayıplara karışmış olan gerçek karakterini ara. Özünü yeniden kazan ve yeniden kendin ol.
öneriler;
Önce doktora gidilmeli. Doktorunuzun vereceği tıbbi tedaviye destek olarak • Altın otu ile güzel avratotunu çay gibi demleyin.
•Üzüm suyu çok yararlıdır.
•Yoğurdun içine bir çay kaşığı ceviz yağı ilave edip yiyin.
•Alıç çiçeği ve oğul otunu çay gibi için.
•Bir sürahi su içinde bir büyük çubuk tarçın, iki yaprak nane, bir limonun suyu, bir limon kabuğu rendesi kaynatın, geceden buzdolabına koyun, gün içinde tüketin.
•Mevsiminde taze ıspanak, maydanoz, salatalık, kereviz yapraklarını meyve sıkacağından geçirip her gün bir su bardağı için.
•Bol bol sebze yemeği, sebze çorbası yiyin.
•Sarımsak, ceviz, elma sirkesi tüketin.

read more

KISIRLIK (ERKEKTE VE KADINDA) 0 yorum

KISIRLIK (ERKEKTE VE KADINDA)
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Metafiziksel açıdan kısırlık, kişilerin bir duruma katlanmakta veya kendi ailevi veya ilişkisel sorunlarını çözmekte kendilerini yetersiz hissetmelerini temsil eder. Bu kişiler zorluklarla yüzleşmek yerine onlardan kaçmayı tercih ederler. Genelde başkalarına bağımlıdırlar ve hayatta kendi kendilerine yetmeyi başaramazlar, ilişkilerinde sıklıkla yaşadıkları sorunların başında fikir ayrılıkları, kıskançlıklar ve sahiplenme gelir, içsel istikrar eksikliği, kısırlığın metafizik nedenidir.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Aile üyeleriyle olan duygusal bağımlılıklara son vermen gerekir. Hayatta azimli ol. Kendine olan güvenini yeniden kazan ve sorunlar ne kadar karmaşık ve utandırıcı olsa da onlarla başa çık. Sorunları çözmek için kendi kapasitene güvenmen gerek.
* 50 gr keçi boynuzu, 50-gr fındık içi» 50 gr ceviz içi» 10 gr karanfil, 20 gr kereviz tohumu, 20 gr kakule, 10 gr zencefil karıştırıp un haline getirin. 500 gr dut pekmezi ile karıştırıp cam bir kavanoza koyun. Oda sıcaklığında, ışık almayan bir yerde saklayın ve günde 3 defa 1'er tatlı kaşığı yiyin.• 50 gr çakşır kökünü {veya yaprağını) bir tencerede 2 bardak su ile kaynatıp süzün. 20 gr karanfil yağı, 20 gr tarçın yagl' 20 gr biberiye yağı, 20 gr polen ile birlikte 500 gr andız pekmezine karıştırın. Cam bir kavanoza koyun. Bir ay boyunca yemeklerden yarım saat önce 1 tatlı kaşığı yiyin.
• 50 gr kabuğu çıkarılmış beyaz badem, 20 gr çaşo, 3 gr safran, 10 gr hindistancevizi içi, 10 gr çam fıstığı, 10 gr ginsengi karıştırıp un haline getirin. 250 gr bat (bulabilirseniz anzerbalıl ile karıştırıp cam kavanoza koyun. Sabah akşam 1 yemek kaşığı yiyin. Üzerine bir bardak süt için,
• Havyan da kısırlık için besleyici bir yiyecek olarak az miktarda tüketebilirsiniz,.

read more

25 Mayıs 2010 Salı

MEME SARKMASI 0 yorum

25 Mayıs 2010 Salı |
MEME SARKMASI ^
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
içten gelen desteğin eksikliği ve kendine olan güvenin kaybı. Kişi kendi duygusallığını kaybeder ve başkalarının duygularına bağımlı hale gelir. Kendine fayda sağlayacak bir şey yaptığında genelde kendini suçlu hissederveya eşini hoşnut edemeyeceğini düşünerek korku duyarve bu durum ilişkiyi zedeler.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Ailede düzeni sağlamak uğruna kendini yok sayarak kurban etme. Yaptığın her şeyde kendin gibi davran, başkalarını memnun etmek için zorunlu olarak görevlerini yerine getiren birisi gibi değil. Görevleri bir seçenek olarak algıla ve her görevi yerine getirmeye zorunlu olduğunu düşünme.

•Kastarınızı güçlendirmek için mutlaka egzersiz yapmalısınız.
•1 tutam şerbetçi otu çiçeği, 1 tutam melek otu, 1 tatlı kaşığı çemen tohumunu kaynamış suyun içine atıp 5 dakika demleyin. Yemeklerden sonra birer bardak için.
•1 kg şevketi bostanı ayıklayıp haşlayın. Süzüp servis tabağına alın. Dilerseniz üzerine zeytinyağı, limon ve sarımsakta sos yapabilirsiniz.
•1 kg hindibayı ayıklayıp yıkayın ve süzün. Bol suda hafif haşladıktan sonra tekrar süzün. Servis tabağına alın. Üzerine süzme yoğurt ve sarımsakla sos yapabilirsiniz.
•Her gün kür olarak 2 adet hurma tüketilmelidir.
•1 tatlı kaşığı nar çekirdeği yağı ve 1 çay kaşığı fesleğeni yoğurda karıştırıp yiyebilirsiniz.
•Patates, rezene ve çemen tohumu tüketbilirsiniz.
Haşlanmış pirinç lapasını tülbent içine koyup sutyeninizin içine yerleştirin. En az iki saat bekletin. Susam yağıyla dairesel masaj yapın.

read more

MEME NODÜLLERİ 0 yorum

MEMENODÜLLERİ
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Kadının şefkat gösterme konusunda yaşadığı tıkanma ve zorlanmayı temsil eder. Kadın duygusal açıdan yaralandığında kendi içine çekilir.ve hislerini bastırır, ilişkilerdeki iletişimsel yönünü yitirir. Böyle bir tıkanma iki çeşit davranışa sebep olur ilki soğukluk ve kabalık, ikincisiyse bağımlılık, güvensizlik ve hatta eşine karşı sahiplenmedir.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Bu durumu tersine çevirmek için duygusal yaşamda meydana gelen acı olayları serbest bırakmak gerekir. Şefkat ve sevgi bastırılmamalıdır. Duygusal ilişkilerde iyi bir iletişim kurabilmek, kadının mutluluğa ve kişisel tatmine ulaşabilmesini sağlayan duygusal temelleri güçlendirir.

read more

Hastalığı İlerleten ve Büyüten Sebepler 0 yorum

HASTALIĞI İLERLETEN VE BÜYÜTEN ETKENLER

Hastalığın oluşumuna 'doğrudan' neden olmayan, ancak ilerleten ve büyüten bazı etkenler vardır. Hastalıkları ağırlaştıran etkenlerin en bilinenlerinden biri, hepimizin bildiği gibi "sigara"! Meseleyi daha iyi açıklamak için günde bir paket sigara içen bir kişiyi düşünelim. Bu kişi, hayatının bir döneminde akciğerle ilgili, örneğin akciğer amfizemi benzeri bir rahatsızlığa yakalandığı takdirde, hastalığın sebebi veya kökeni "sigaradır" demek doğru olmaz. Ancak sigara tüketimi, kişinin rahatsızlığını kesinlikle ağırlaştıracaktır.

Sigara, bu bahsedilen rahatsızlıkla ilişkilendirilen zihinsel davranış kalıbıdır (bkz. sayfa/ ...- akciğer hastalıkları)
Bazen ağırlaştırıcı etkenler, hastalığın tetikleyicisi gibidirler ve hastalığın ortaya çıkmasına sebep olurlar. Bu duruma en iyi örneklerden biri, alerjik rinittir. Alerjik rinit genelde kişi fazlaca tozlu bir ortamda bulunduğunda veya kış mevsiminin yaklaşmasıyla belirginleşir. Kişi, doğal olarak, rinitin sebebini toz ve yaklaşan kış mevsimi olarak düşünür. Oysa toz ve kış mevsimi rinitin sebebi değil, rinit ile ilişkilendirilen zihinsel kalıptır (bkz. Sayfa/ ...). Bu durumda toz sadece riniti ortaya çıkaran bir tetikleyici unsurdur, çünkü aslında toz zaten önceden de aynı yerde, sabit halde bulunmaktadır

Çoğumuzun yaptığı şey işte budur: Dış unsurları sağlık ve yaşam sorunlarının sebebi olarak görürüz. Kendi içimize bakmak ve zaaflarımızla yüzleşmek yerine dış unsurları sorunlarımızın kaynağı olarak görmek elbette daha kolaydır.
Dünya çapında moda olan başka bir akım da sağlığın sadece düzgün ve dengeli beslenmeye bağlı olduğudur. Bu teorinin asılsız olduğu bir süre önce kanıtlanmıştır.

Tıp alanında, hayatları boyunca mükemmel bir biçimde beslenmelerine ve hiçbir bağımlılığa sahip olmamalarına rağmen habis hastalıklara yakalanan sayısız vaka vardır. Diğer yandaysa kimi aşırılıklarına rağmen daima sağlıklı olan, nadiren hastalanan veya hiç hastalanmayan kişileri de biliriz. Sağlıklı beslenme elbette önemlidir, fakat hayatın tatlarını geri çevirecek kadar katı olmamıza da gerek yoktur. Genel olarak gözlemlediğim kadarıyla katı kurallar dahilinde yaşayan insanlar, hayatı güler yüzle karşılamamaktalar. Ciddi ve kurallarla dolu bir yaşam süren bu kişiler eninde sonunda hastalıklara yakalanırlar.

Örneğinbir paket çikolatayı büyük bir sevinçle ve bu yiyeceğin bedenimize iyi bir enerji yayacağına inanan bir bakış açısıyla tükettiğimizde, çikolatada bulunan aşın şekerden doğabilecek zararlı etkiler beynimiz tarafından etkisiz hale getirilir.
Son olarak da, metafizikçi VALCAPELLI'nin tanımına bir göz atalım: 'Zihin, bedensel şartların yaratıcısı ve yürütücüsüdür. Zihin, kişinin duygusal durumu tarafından yaratılan enerji yükünü organizmaya yansıtır. Beden, engeller ve duygusal sorunlar tarafından bombalanarak olumsuz titreşimlerle yüklü hale gelir ve bu durum sayısız rahatsızlığa sebep olur."

read more

MİDE RAHATSIZLIKLARI 0 yorum

MİDE RAHATSIZLIKLARI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Duyguların ve kişisel kudretin merkezini temsil eder. Mide ağrısı, hazımsızlık, kramplar ve "göbek şişliği" genelde istemediğin bir şeyi kişisel kudret eksikliği dolayısıyla "yutuyor" olduğunun belirtisidir VEYA belli bir durumu kabul etmediğinin göstergesidir. Mide rahatsızlıklarının aslı bağımlılık, hükmetmek, öfke, nefret gibi duyguların insan farkına varmadan kök salmasıyla da ilişkilendirilebilir. Bu duygular bir nevi enerji düğümü yaratırlar ve böylece midede rahatsızlıklar ortaya çıkar.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Mide bölgesinde sıkışmış olan enerjiyi serbest bırakmak için büyük bir kendini tanıma çabası gereklidir. Duygusal bağımsızlık ve kişisel kudret, midenin sorunsuz çalışmasıyla doğrudan alakalıdır. Hayatta yutmaman gereken olayları yuttuğun takdirde midede meydana gelen aşırı enerjiyi dışarı atmak için iyi bir egzersiz, enerji kusmasını gerçekleştirmektir. Yani tüm dikkatini karın kaslarına vermeli ve sesleri, midenin en dibinden haykırıyormuş gibi çıkarmalısın.
» Asitli, alkollü, acı, ekşi gıdalardan uzak durun.
•Bamya yemeği yiyin.
•Et suyu çorbalar tüketin.
•Okaliptüs, ıhlamur, civanperçemini çay olarak demleyip için.
•Keten tohumu, çörek otu, çam sakızı, arı sütünü batla karıştırıp yiyin.
•Karabaş otu ile oğul otunu çay gibi demleyin.
•Damla sakızını balla karıştırıp tüketin,
•30 gr tuzsuz leblebi, 6 gr rezene, 6 gr anason, 6 gr keten tohumu, 15 gr damlasakızı, 15 gr nöbet şekerini öğüterek cam kavanoza koyun. Her sabah aç karnına ve gece yatmadan önce bir tatlı kaşığı yutun. Üzerine su içilmemesi lazım. Bu karışım sabaha kadar mideyi onarır.
•iki litre süte, bir kilo iğde kaynatın. Süzüp cam kavanoza koyun. Her sabah aç karına orta boy su bardağına doldurup için. 30 dakika sonra kahvaltı edin.
» Midesi rahatsız olanlar taze nane çiğneyebilir.
•Reflü için bir adet çiğ patatesin suyu, bir havuç suyu, orta boy kırmızı bir
şeker pancarının suyunu sıkıp karıştırın ve için.

read more

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Alerjik rinit 0 yorum

24 Mayıs 2010 Pazartesi |
Alerjik rinit
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Her alerji, insanın yakın çevresinde meydana gelen olaylara dair bir alarm görevi görür. Rinitten mustarip kişi mükemmeliyetçidir ve hata yapmaya tahammülü yoktur. Etrafındaki insanlar tarafından sürekli izlendiğini hisseder. Bu yüzden etrafında meydana gelebilecek olaylara karşı sürekli alarm halindedir. Tüm gücünü buna harcadığı için karşısına çıkabilecek olası zorlukları çözmekte kullanmaya yetecek gücü yoktur, içsel karşıtlıkları, olaylar karşısında harekete geçecek enerjiyi bulamamasına neden olur, dolayısıyla kişi kendini güçsüz hisseder.Mükemmel olmak için dünyaya gelmedik. Hislerini özgürce ifade eder ve başkalarının yanında çekingen davranmazsan, kendini çok daha rahat hissedersin ve mükemmel olmanın getirdiği baskıyı duymadan, doğal bir biçimde davranırsın.
ÖNERİLER:
* Saman nezlesi ve yaz gribinin tıptaki adı alerjik rinittir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için de vücut yapınıza göre doğru beslenin. Bir damla kırlangıç yağını burnunuza damlatabilirsiniz,
•Sigara içmemeli, evde hayvan ve bitkilerden uzak durmalı, kuştüyü yastık, yünlü giysi ve örtü kullanmamalısınız.
• İspit otu yiyin,
* Isırgan otunu haşlayarak salatasını yapın.
•Kivi yiyin. ^
*Kırmızı pancar suyu için.
Belirleyici kelimesi: "Hissediyorum" Yönetici gezegeni: Ay Vücutta temsil ettiği bölgeler: Mide, göğüsler, rahim, pankreas Meyilli olduğu sağlık somlar: Sindirim problemleri, göğüs hastalıkları, rahim problemleri, pankreas rahatsızlıkları, vücudun su tutması

read more

ALERJİLER 0 yorum

ALERJİLER

Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Her alerji, insanın yakın çevresinde meydana gelen olaylara dair bir alarm görevi görür. Alerjiler, birlikte yaşadıkları insanların tavırlarından sürekli tedirginlik ve rahatsızlık içinde olan kişilerde ortaya çıkar.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Başka insanların tavırlarının seni neden bu kadar rahatsız ettiğini kendine sor!!! Peki belirli kişilerin karşısında neden rahatlayamıyorsun? Psikolojik tedavi görmek iyi bir fikir olabilir!!!
ÖNERİLER:
• Sarımsak, ginko, ısırgan otu ve papatya alerjiye iyi gelir.
• ispit otunun yemeğini yapıp yiyebilirsiniz.
• Bir çorba kaşığı çekirdekli sumağı bir su bardağı kaynar suda çay gibi demleyin. Günde bir bardak için. Bu ürtîker alerjiye de iyi gelir

read more

ZATURRE 0 yorum

ZATURRE
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Hayattan büyük bir yorgunluk duyuyor olma durumunu yansıtır. Bu yorgunluk yaralanmalardan, hayalkınklıklanndan veya insanı ümitsizliklere iten ve cesaretini kıran aşın endişelerden doğar. Bazen bu yaraların sebebi insanın başkaları için çok fazla şey yapmış olsa da karşılığını alamadığını hissetmesidir. Bu durum, fazlasıyla verici ve fedakâr olmaktan ileri gelir.
Önerilen yeni davranış biçimi: *
Kendimize değer vermemiz, başkalarının düşüncelerine bağımlı olmamızı önler. Dolayısıyla insanlara veya görevlerimize düşkünlük konusunda aşırıya kaçmamıza neden olur. Bunun sonucunda da karşılık görmediğimiz durumlarda büyük bir bitkinlik yaşarız ve cesaretimiz kırılır.
ÖNERİLER:
Elbette öncelikte doktora gidilmelidir. Doğal destek olarak da bazı bitkilerden yararlanılabilir. Sigara kesinlikle içilmemelidir.

• Eşit miktarlarda mersin yaprağı, ıhlamur, naneyi demleyip limon ve balla tatlandırıp için.
• Eşit miktarlarda hatmi çiçeği, nane ve kanta¬ronu çay gibi demleyip gün boyunca için.
• 1 çay kaşığı ısırgan otu tohumu, 1 tatlı kaşığı öğütülmüş çemen, fındık büyüklüğünde öğütülmüş havlıcan, 1- tattı kaşığı çörek otunu karıştırın ve bat ekleyerek tüketin,
• Ebegümeci yemeği yiyip suyundan içmeüsiniz

read more

ASTIM 0 yorum

ASTIM
Yol açan zihinsel davranış kalıbI
Metafiziksel açıdan kişi aşka susamış bir haldedir, fakat aşık olmayı becerememektedir. Tek istediği almaktır ve hiçbir karşılık vermemektedir. Fizyolojik bir benzetme yapmak gerekirse nefesi dışarı vermek, kendini hayata adama eylemini temsil eder, nefesi içeri çekmekse alma eylemini, işte bu yüzden astını hastası kriz sırasında havayı içine çekmek için büyük çaba gösterir. Bu hareket başkalarının sevgisini almaya susamış olduğunu açıkça gösterir. Bu kişi, sevdiklerinin kendisi için her şeyi yapmasını talep ederler. Alçaklık ve yetersizlik hisleri dolayısıyla hayatını kontrol edebilecek, yetkin insanları kendisine çeker.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Kendini sevmeye çalış, aşkla dolu ruhunu ancak kendin doldurabilirsin. Kendine olan sevgin ortaya çıktıktan sonra sevdiğin bir kişiyle dengeli bir biçimde ilişki kurmayı başaracaksın (hem alıp hem vererek).
ÖNERİLER:

Doktorların verdiği tıbbî tedavilerin yanında doğadan da destek alabiliriz. • İlık su içine çam, nane esansı katıp teneffüs edin. • Kimyon ve. kekiği balla karıştırıp yiyin. • 1 tutamsinirli otu, 1 tatlı kaşığı çörek otunu çay gibi demleyin. Fındık büyüklüğünde meyan kökünü kaynatın. 5 damla kekik yağı ve 1 tutam naneyi de karıştırıp çam balıyla tatlandırın. Sabah akşam bîr tattı kaşığı yiyin.
* 1 kg ısırgan otunu yıkayıp sıcak suda haşlayın ve süzün. Suyu dolapta saklayıp her gün bir miktar için.
• Akasya, andız otu, biberiye, boru çiçeği, çuha çiçeğini karıştırıp çay gibi demleyin ve için.
• Bir tencere suyun içine bir tutam papatya, birkaç tane okaliptüs yaprağı, taze nane atıp beş dakika kaynatın. Başınızı eğip kendinizi de koruyarak buğusunu teneffüzedin. Bronşlarınız açılacaktır.

read more

BRONŞİT 0 yorum

BRONŞİT
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Çevreyle ilişki kurmakta zorlanmak. Hakaret edilmiş gibi hissetmek ve kendini nasıl ifade edeceğini bilememek, ilgi çekmeye ihtiyaç duymak. Kendi kendilerini dışlayarak duygu sömürüsü yaparlar. Bronşitten mustarip olan kişi, hislerini açığa çıkarmaz, sürekli kabul edilmenin bir yolunu arar. Bu tip kişiler genelde başkalarını memnun etmek uğruna kendi özlerini yok ederler.
Önerilen yeni davranış biçimi:
içsel dengeni yeniden kurman için kendine değer vermek ve kendini sevmek en önemli unsurlardır. Özüne değer ver. Her an kendin ol ve her geçen saniye daha da kendin ol.
ÖNERİLER:
Doktorun verdiği tıbbi tedavinin yanında doğal destek olarak pek çok bitkiden yararlanılabilir.
• Ilık su içine çam terebentin damlatıp oda içinde tenefüs edin.
• Hardal otu ve zencefili çay gibi demleyip için.
• Kemikli eti kaynatıp içine sarımsak, elma sirkesi, çörek otu, taze nane yapraklan koyup gün içinde tüketin.
• C vitamini içeren meyve ve sebzelerden bol bol tüketin.
• Dinlenin ve kendinizi soğuktan koruyun.
• Günlük yakıp bîr pamuk yardımıyla üzerine tütsü yapın ve göğüs bölgenize koyun.
• 1 tatlı kaşığı keten tohumu, 1 çay kaşığı ısırgan otu, 1 çay kaşığı zerdeçaü balla karıştırıp macun yapın. Her gün 1 çay kaşığı tüketin.
• 4 dilim zencefili çubuklar halinde doğrayın. 500 gram suda 10 dakika kaynatın. Bir tatlı kaşığı meyan balı ve yarım limonla tatlandırıp için.
• Orta büyüklükte kara turbu rendeleyip suyunu sıkın, içine bir tatlı kaşığı kestane balı, bir tattı kaşığı limon suyu karıştırıp şurup halinde sabah, öğlen, akşam için. içimi zor olduğundan her gün bir çorba kaşığı yudum yudum içilmelidir.

read more

GRİP/SOĞUK ALGINLIĞI 0 yorum

GRİP/SOĞUK ALGINLIĞI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
içsel karışıklık, değişimle baş etmeye hazırlıksız olmak. Yine kendine güven eksikliğinden kaynaklanır. Genelde kişi hayatta herhangi bir değişim yaşıyorken ortaya çıkar.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Eski olandan ayrılmayı ve yeni olanı kucaklamayı öğrenin. Yeni olanın da eskisi kadar iyi olacağına güvenin.
ÖNERİLER:
• Nane çayı demleyin, içine limon kabuğu atıp için.
• Anason, rezene, papatya, krem tartar karışımını çay gibi demleyip için.
• Çörekotu, kekik, misvakı çay gibi demleyin, balla tattendınp için.
• Sarımsak ve soğanı bolca tüketin,
• Maydanoz, tere, roka ile salata yapıp yiyin.
• Bol miktarda C vitamini içeren portakal, greyfurt, limon, elma suyu için.
• Ayva, üzüm, elma kompostosu yapıp için.
• Ihlamur ve adaçayını çay gibi demleyin, limonla tatlandırarak için.
• Ekinezya, kuşburnu, ıhlamur, sinirli otunu eşit miktarlarda karıştırıp çay gibi demleyin.
•Havlıcan, tarçın, zencefil, yenibahar, kurutulmuş cinbiber, zerdeçal, muskat gibi köklerin hepsinden 2-3'eradet 1,5 litre suyun içinde 10 dakika kaynatın, çay gibi demleyin. Gün boyu istediğiniz kadar içebilirsiniz. Bu karışım aynı zamanda terlettiği için vücuttaki toksinlerin atılmasında da faydalıdır.
• 500 gr kuşburnu, 250 gr elma kurusu, 50 gr kakuleyi harmanlayın, cam kavanoza koyun. Her gün beş dakika kaynatın, 15 dakika demleyip için.

read more

BURUN AKINTISI 0 yorum

BURUN AKINTISI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Kişi, çevresiyle olan ilişkisini tehdit eden karşıtlıkları ortadan kaldırmaya hazırlandığında ortaya çıkar, insanın gözyaşlarını içine atmasıyla da ilişkilidir.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Duygularınızı daha çok dışavurun. Gözyaşlarınızın akmasına izin verin.
ÖNERİLER:
• Bol bol soğan ve sarımsak tüketilmelidir.
• Çam esansın! suyla karıştırıp burnunuza çekin.
• Çörek otunu balla karıştırıp yiyin.
• 1 tutam hardal otunu sıcak suda demleyin. Biraz havlıcan ve zencefil kaynatıp süzün. İsterseniz balla tatlandırıp için.

read more

BURUN TIKANIKLIĞI 0 yorum

BURUN TIKANIKLIĞI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Kendi hissettiklerin başkalarının konuştuklarıyla çakıştığında ortaya çıkar. Hislerin konusunda emin değilsen duygularını kontrol etmekte zorlanırsın, çünkü hislerin konusunda emin olsaydın dışarıdan gelen hiçbir etkenden sana ne kadar ters olsalar da etkilenmezdin. Etkilenmenin sebebi, içsel sağlamlığa sahip olmaman. Çevrendeki olumsuz havayla ve başkalarının düşündükleriyle başa çıkmakta zorlanıyorsun.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Hislerine daha fazla değer ver. Başkalarının yorumlarına fazla kulak asma, işin püf noktası, kendine olan saygını kazanmak ve kendini tanımak, bu iki unsur insanın içsel ve dışsal dünyası arasında dengenin kurulmasını sağlayan temel unsurlardandır.
ÖNERİLER:
*1 bardak suya 1 çay kaşığı tuz koyup karıştırın ve burnunuza çekin.
•1 tutam koni çiçeği, Itutam ısırgan otu, 1 tutam ebegümecini çay gibi demleyip limon ve balla tatlandırıp için.• Papatya buğusu yapın.
• Naneyi sıcak suda bekletip burnunuza çekin.
- Bir tutam okaliptüs ve bir tutam naneyi çay gibi demleyip için.

read more

İkizler ve Sigara 0 yorum

İkizler ve Sigara
Sigara içme eylemini anlayabilmek için akciğerlerin hislerimizle bağlantısını açıklamamız gerekli. Akciğer, insanın yaşamla ve çevresiyle iletişim ve ilişki kurmasını sağlayan organdır. Nefes almak, etrafımızdaki durumları, olayları ve kişileri kabul etmemizle bağlantılıdır. Tanımadığımız insanlardan hayır cevabını almaktan korku duymamız, kendimizi ifade etmekte zorlanmamız ve hayat tamamen kucaklamayı reddetmemiz, akciğerle ilgili rahatsızlıklara sebep olan duygusal unsurlardır.
Sigara içmek, hayatı kucaklamaktan korkmayı ve çevremizdeki olayları oldukları gibi kabul etmekten çekinmeyi temsil eder. Sigara, nahoş durumlara ve kimi tehdit edici unsurlara karşı bir çeşit kalkan görevi görür. Psikolojik açıdan, kişi sigara dumanını dışarı üflediğinde çevresindekilerin gerçekliğini çarpıtır. Diğer bir deyişle, sigara içtiğimizde kendimize ait başka bir gerçeklik, bize ait bir dünya yaratıyor ve işimize mola vermişçesine hayatın gerçeklerinden 3 dakikalığına uzak laşmış oluyoruz.Bağımlılık olağan bir şey değil, içsel bir istikrarsızlık durumunun etkisidir.
Sigarayı bırakmak istiyorsanız öncelikle sigara içmenizin sebeplerini bulmalı, içsel huzurunuzu sağlamalı ve en önemlisi de gerçekleri çarpıtmadan hayatla yüzleşme kapasitesine sahip olmalısınız.
Sigarayı bırakmak, hayatı olduğu gibi görmeyi sağlayan ve cesaret isteyen bir eylemdir.

read more

23 Mayıs 2010 Pazar

AKCİĞER ANFİZEMİ 0 yorum

23 Mayıs 2010 Pazar |
AKCİĞER ANFİZEMİ
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Bu rahatsızlık akciğerde esneklik kaybına yol açar, bunun sebebi terminal branşiöllerin ötesinde hava boşluklarının anormal genişlemesidir. Bu hastalık daha çok sigara içen kişilerde görülür, bu sadece sigara dumanının akciğere zarar vermesiyle değil, hayattan korkmak ve hayatı reddetmekle, yani engeller ve beklenmeyen sorunlarla yüzleşmekte zorluk çekmekle de alakalıdır. Günlük yaşamdaki kalıcı veya dinamik normallerine yakın olan her şey kişiyi korkutur. Özetlemek gerekirse, amfizema dolayısıyla meydana gelen akciğerdeki esneklik kaybı, kişinin beklenmeyen olaylar karşısında esnekliğini ve yeteneklerini kaybetmesini gösterir. Kişi kendini kırılgan ve korunmasız hisseder, bu yüzden de dışarıdan gelen şeyleri kabul etmekten korkar ve değişimlere karşı direnir.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Hayatı ve beklenmeyen olayları kabul edin. Hayatta her şeyin her an değişmekte olduğu gerçeğini kabullenin. Kendinizi hayatın akışına bırakın ve engellerle yüzleşebilecek esnekliğe sahip olmaya çalışın.Doktorunuzun önerdiği tedavi yönteminin yanında doğal destek olarak aşağıdaki önerilere başvurabilirsiniz.
•Ebegümecini çay gibi demleyin, limonla tatlandırıp tüketin.
•Bir tutam ısırgan otu, bir tutam civanperçemi, bir tutamı kırlangıç otunu 1 çay gibi demleyip 3 dakika bekletin. Öğün aralarında ılık olarak yavaş yavaş günde toplam 3 bardak için.
•1 çay kaşığı ısırgan otu granül, 1 çay kaşığı ucuyla hardal otu tohumu, 1 çay kaşığı üzüm çekirdeği granülü karıştırın. Karışımı batla karıştırp sabahtan tüketin.
•Mürsafi ve az miktarda karabiberi'andız pekmeziyle karıştırıp yiyin.
- Her gün bir kadeh kırmızı şarap tüketilebilir.
- Her gün 500 gr hormonsuz domates, göbek marulla birlikte yenmelidir.
-Evde yaptığınız yoğurda mevsim meyvelerini doğrayıp yiyin.
- Bir demet ısırgan otunu elinize eldiven giyerek ayıklayıp doğrayın. Bot suda beklettikten sonra yıkayın. Tencerede kaynamakta olan suya atıp beş dakika haşladıktan sonra süzerek servis tabağına alın. Üzerine limon, sızma zeytinyağı, tuz ya da sarımsaklı yoğurt dökerek yiyin.Taze karadutu kaynatın, şurubunu yapıp için.
•(Menleri tok karnına kırk kilit otunun çayını için.
•Akşamlan tok karnına mürver çiçeği, biberiye otunu çay gibi için.

*Havuç, nar, avokado, ananası püre haline getirip üzerine çörekotu serpip yiyin.
*Akşamdan 3'er tane kuru kayısı, incir, kara eriği yıkayıp sıcak suya koyun, sabaha kadar bekletin. Sabah hem suyunu için, hem meyvesini yiyin.
*Keçiboynuzu da iyi gelir. Evde yapılmış yoğurdun üstüne serpip yiyebilirsiniz

read more

KULAK AĞRILARI 0 yorum

KULAK AĞRILARI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Günhatsızlık duyduğumuzda ortaya çıkar. Kendimizi güçsüz hissederiz veya isyanımızı içimize atarız ve özgürce dışa vurmayız.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Biryorumdan rahatsızlık duyduysanız, rahatsızlığınızı bastırmadan ve saldırgan davranmadan, elinizden geldiğince ifade edin.
Öncelikle doktora gidilmelidir. Ancak doğal destek olarak bazı bitkilerden faydalanabiliriz,
•Melisa çayı yapıp tüketin.
•Rezeneyi civanperçemîyle birlikte çay gibi demleyip için.
•Bir miktar naneyi ısıtın. Gazlı bezin arasına koyup kulağınızın üzerine koyun.
•Eskiden bebeklerin kulak ağrılarını dindirmek için anne sütü damlatilırdı
Belirleyici kelimesi: "Düşünüyorum ve hareket ediyorum" Yönetici gezegeni: Merkür Vücutta temsil ettiği bölgeler: Omuzlar, kollar, parmaklar, sinir sistemi, işitme hissi, solunum sistemi, akciğerler Meyilli olduğu sağlık sorunları: Grip, nezle, astım, alerjiler, bronşit, zatürre, anfizema ve diğer solunum yolu problemleri, omuz tutulması, sinir sistemine bağlı rahatsızlıklar, (ikizlerin özellikle kolları ve parmakları yaralanmaya çok açıktır.)

read more

22 Mayıs 2010 Cumartesi

LARENJİT 0 yorum

22 Mayıs 2010 Cumartesi |
LARENJİT
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
ifade gücünü sürdürememekten dolayı meydana gelen bir rahatsızlıktır,
insan düşündüğü şeyi dile getiremediği için hayalkırıklığı duyar. Öfke
lenmesine rağmen sorunundan bahsetmeyi ve görüşlerini söylemeyi beceremez.
Önerilen yeni davranış biçimi: «^
Hissettiklerinizi ifade etmekten, dile getirmekten çekinmeyin. Duygularınızı dışarı dökmek, içinize atmaktan çok daha sağlıklıdır, iletişim kurduğunuz takdirde ilişkideki karşıtlıkları çözme şansınız artacaktır.
ÖNERİLER:
• Bir tutam yeşil çay, bir tutam adaçayı, bir tutam defne yaprağını çay gibi demleyin, üç dakika bekletip için.
•Bir bardak ılık suya bir çay kaşığı karbonat ve bir çay kaşığı tuz ilave edip gargara yapın.
• Bir çay kaşığının ucuyla aldığınız muskatı dövün. Bir tatlı kaşığı kekik, bir tatlı kaşığı böğürtlenle karıştırıp çay gibi demleyerek üç dakika bekletin ve için,
•Sigaradan kaynaklanan ses kısıklığınız için ayvanın ortasını kabak oyaçağıyla açın, içine nohut böyüklüğünde akgünlük koyup fırında pişirin. Piştiğinde çıkarın, arzu ederseniz kestane balıyla tatlandırıp yiyin.
•Yine ses kısıklığına karşı taze aloe vera yaprağının suyunu çıkartın. Çıkan suyun yarısı kadar kestane balı katıp karıştırın. Her gün bir çorba kaşığı yavaşça yutun,

read more

BOYUN-ENSE AĞRILARI 0 yorum

BOYUN-ENSE AĞRILARI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Ense ağrısı, insanın kendisiyle ilgili olmayan şeylerden abartılı bir biçimde sorumluluk duyduğu takdirde ortaya çıkar, insan kendini başkalarının hayatından sorumlu hisseder, kendi boyunun yetmediği işlere kalkışır, her şeyi tek başına yapmaya çalışır ve ne görev vermeyi ne de işini bölüşmeyi bilir. Ense ağrısı katı insanlarda da ortaya çıkabilir.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Başkalarının hayatlarını çekip çevirmeye son verin. Üzerinize düşmeyen sorumluluklardan uzak durun. Neden sürekli başkalarının sorunlarına çözüm olmayı istediğinizi kendi kendinize sorun. Acaba sevdiğiniz kişiler tarafından kabul edildiğinizi ancak onlara yardım edince mi hissediyorsunuz? Acaba kraldan çok kralcı olmazsanız içinizi suçluluk duygusu mu kaplayacak?

read more

HIPOTIROID 0 yorum

HIPOTIROID
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
"Gerçekleştirici güctm bastırılması". Bunlar parlak fikirlere ve planlara sahip kişilerdir, fakat bu fikir ve planları uygulamaya koyamazlar. Pratik
hamleler konusunda güçsüz, uygulama konusundaysa oldukça başarısızdırlar. Böyle olmalarının sebebi, başkaları tarafından beğenilmemekten korkmalarıdır. Gerçekleştirici gücün bastırılması hayatın tüm alanlarında görülebilir aile, sosyal, ilişki ve iş.
Hipotiroidizmden mustarip kişilere dair danışma arşivimdeki sayısız örneklerin arasındaki bu zihinsel kalıba uygun olan en klasik ve açıklayıcı örnek, kocasının ölümünden 1 sene sonra tiroid bezlerinin yetersiz çalıştığı teşhisi konulan bir kadına ait. Bu kadına kocasının ölümünün ardından, hayattaki amaçların gerçekleştirilmesi hakkında neler hissettiğini sordum. Cevabı oldukça aydınlatıcıydı: "Kocam evin direğiydi ve onun ölümünden sonra hayatta mücadele etmekte birçok zorluk yaşıyordum. O za¬mandan beri şiir kitabımı yayıncılara göstermeye cesaret edemedim, çünkü beğenilmeyeceğinden korkuyorum."
Önerilen yeni davranış biçimi:
insanın kendi hayatının sorumluluklarını üstlenmesi, hata yapmaktan korkmaması, kendi yeteneklerine güvenmesi gereklidir, çünkü eksik kalan bir şey olduğunda ilk fırsatta telafi edilebilir. Önemli olan üzerinize düşeni yapmanız ve başkalarına bağımlı olmamanızdır. Enerjinizin toprak elementi güçlendirilmelidir.
ÖNERİLER:
• Sabahlan erik, findik, ceviz, kepek ekmeği, ara
öğünlerde meyvalı yoğurtlar
ve sebze yemekleri yiyin.
» Sıvı tüketiminize dikkat edin.
•Mevsimine göre elma, armut, karpuz, kiraz gibi meyvelerden bol bol yiyin.
•Egzersiz, yürüyüş, iyotlu gıdalar, kabuklu deniz ürünleri, omega 3 içeren midye, deniz börülcesi yenmelidir. • çimi, maydanoz Eşit miktarlarda kırmızı pancar, buğday, tere, havuç su¬yunu blendırdan geçirip için.

read more

DÜ$ÜK TANSİYON 0 yorum

DÜ$ÜK TANSİYON
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Unutulmaya kaçış bilinçsiz olarak her şeyi terk etmeyi istemek. Düşük tansiyondan mustarip kişiler kaybetmeye meyillidirler. Kolaylıkla hayalkırıklığına uğrarlar ve kendilerini hep kurban olarak görürler.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Kendinize güvenin ve özel olarak size sunulan sorunların çözümleri için başkalarının yardımına bağımlı olmayın.
• Bol su için.
• Ginsengi çay gibi demleyin.
- Çarkıfelek yiyin.
- Maydanoz tüketin.
Belirleyici kelimesi: "Tutuyorum" Yönetici gezegeni: Venüs Vücutta temsil ettiği bölgeler: Boğaz, boyun, kulaklar, bademcik, çene Meyilli olduğu sağlık sorunları: Ses teli problemleri, tiroid, boyun tutulması, boğaz ağrısı, kulak ağrısı, bademcik ağrısı.

read more

YÜKSEK TANSİYON 0 yorum

YÜKSEK TANSİYON
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
insanın yapması gereken şeyler yüzünden aşırı endişe duyarak kendinden kaçması. Bu tip insanlar her şeyin en kötüsünü kendilerine, en iyisiniyse başkalarına verirler. Yardımsever ve dışarıdan gelen her türlü isteğe karşılık vermeye hazır insanlardır. Sıklıkla kullandıkları yöntemler hakkında yetkin olmaya ihtiyaç duyarlar; yaptıkları işlerde başarılı olmayı ve arkadaşlarının gözüne girmeyi isterler. Örnek teşkil edecek davranışlarda bulunmaya özen gösterirler, hata yapmayı asla kabul etmezler ve gösterişe meraklıdırlar.

Önerilen yeni davranış biçimi:
Rahatlayın, mükemmel olmanız şart değil, işlerinizi olabilecek en iyi biçimde halletmeye çalışın, fakat kendinizden ne imkânsızı talep edin, ne de sınırlarınızı aşın. Kendinize saygı gösterin. Asıl önemli olan, hissettikleriniz ve inandıklarınızdır, başkalarının sizin hakkınızda söyleyecekleri değil. Duygusal engellerle yüzlesin, çünkü günlük işleriniz aracılığıyla onlardan kaçındığınız takdirde, sorunlarınızı çözme fırsatını kaçırırsınız.
ÖNERİLER:
• Bir litre suda bir tutam mısır püskülü, bir tutam ısırgan otu, bir tutam kuşburnunu beş dakika haşlayın; Ceviz büyüklüğünde zencefili rendeleyin, iki bardak suda on dakika haşlayıp süzün. Karıştırıp içine üç limon sıkın. Balla tatlandırıp tok karnına her gün bîr su bardağı tüketin.
•Tropikal meyvelerden çarkıfelek meyvesi tüketilmelidir.
•Bir demet maydanozu üç dakika haşlayın ve süzün. Meyan kökü, ökse
otu ve atıcı demleyip süzün. Tüm malzemeleri karıştırın, soğuk
olarak tüketin.

• Bir tutam zeytin yaprağını çay gibi demleyin, üç dakika bekletip tüketin.

* 20 dış sarımsağı kabuktanyla iki bardak suda kaynatın. Suyunu çekince kabuklarını soyun. Üç limonun suyunu ilave edin. Robottan geçirin. Her gün bir tatlı kaşığı için.

read more

ANEMİ 0 yorum

ANEMİ
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Metafiziksel açıdan anemi geçiren kişi, hayatının dizginlerini eline almıyordun Sorumluluk almadığı için Bkarşılaştığı durumları kontrol edecek
amya yenmelidir.
Kınakına, kuru üzüm, mürdüm eriğiradeyi bulması ve arzuladığı konularda başarıya ulaşması da mümkün değildir. Hayatın önüne çıkardığı zorlukları kendi başına aşabileceğine inanmaz ve kendisine ait olan bu zorlukları birlikte' aşabileceği, kendini cesaretlendirecek birini arayıp durur. Bu kişinin azmi ve yaşama sevinci eksiktir. Kendine güvensizliği yüzünden hayattan korku duyar. Eskiden bir kadın, astrolojik danışma için bana geldi, kadının sorunu şuydu: 10 seneden beri anemi dolayısıyla demir takviyesi tedavisi görüyormuş. Demir ağırlıklı bir diyet uygulamasına rağmen bu yıllar boyunca demir seviyesi müthiş düşüşler geçirmiş. Kadından, demir seviyesinin düştüğü dönemlerin öncesindeki duygusal durumunu hatırlamasını istedim. Bir hafta sonra bana telefon etti ve "tesadüf eseri" kanundaki demir seviyesinin düştüğü her dönemden birkaç ay önce zor günler geçirdiğini, kendini başkalarına bağımlı gördüğünü ve hayatındaki engelleri aşma konusunda kendini güçsüz hissettiğini söyledi. Aneminin bir başka nedeni de yaşamda alınan zevkin eksikliğidir.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Kişinin kendi hayatının kontrolünü ele alması ve kendi potansiyelinin farkına varması, sürekli başkalarından yardım istemeye son vermesi ve yaptığı işlere kendini daha fazla katması gereklidir. Bağımlılıktan kurtulmalı, kendi sorunlarını çözebilecek olgunluğa ulaşmalıdır. Kendine güvenmeli ve hayatta kendine keyif veren şeyler yapmalıdır.
ÖNERİ:

•İhlamur çayı için.
•Isırgan otunu taze olarak tüketebilirsiniz.
•i, ıhlamuru kaynatıp süzün ve için.
Bir litre kaliteli kırmızı şarabı açıp tencereye boşaltın. 500 gram toz şekerle yirmi dakika ağır ateşte pekmezleşinceye kadar karıştırarak pişirin. Hafif koyulaşınca bir cam kavanoza koyun. Her gün üç kez şurup gibi bir tatlı kaşığı için.

read more

SİNÜZİT 0 yorum

SİNÜZİT ^
Yol açan zihinsel davranış kalıbı;
Günlük yaşamda birlikte olduğunuz bir kişiye karşı duyduğunuz derin bir rahatsızlık ve hayalkırıklığıdır. Aslında öfke, bu kişiye dayandırılan ümitlerin bir sonucudur. Bu rahatsızlıktan mustarip olan kişilerin büyük çoğunluğu kınayıcı, kavgacı insanlardır ve sevdikleri kişinin kendilerine büyük ilgi göstermesine ihtiyaç duyarlar.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Başka birine umut bağlamamız gayet olağandır. Bu umutlar karşılık bulmadığı takdirde, hayalkırıklığı ortaya çıkar. Gerçekçi olduğumuz ve gerçeklerle yüzleştiğimiz takdirde keyfimizi kaçırmadan şoku atlatmayı başarabilir ve anlaşmazlıkları çözebiliriz. Hayattaki beklentilerinizin tümüne cevap verebilecek hiç kimsenin olmadığına emin olabilirsiniz.
ÖNERİLER:
Öncelikle doktora gidilmeli, tedavi olunmalıdır. Doğal destek için bazı bitkilerden faydalanabiliriz. « Pelin otu ile cîvanperçemini demleyip burnunuza çekin,
* Çörek otu yağını burnunuza damlatın,
*Okaliptüs yağıyla burnunuza masaj yapın.
*Ekinezya, meyan kökü, gınkoyu çay gibi demleyip için.
*Lahana, yeşil biber, sarımsak, zencefil, soğanı çorba olarak pışiri için

read more

BURUN KANAMASI 0 yorum

BURUN KANAMASI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Sıklıkla gerçekleşen burun kanamaları, insanın kendi kendine yeterli değeri vermiyor olmasıyla ilişkilidir. Bunun en iyi örneklerinden biri, profesyonel olarak yaptığınız işin tam karşılığını isteyememektir. Kendine değer vermemek, bu tip insanların belirgin kişilik özelliklerinden biridir. Başkalarının ilgisini çekmek uğruna her şeyi titiz bir mükemmeliyetçilikle yaparlar.
Önerilen yeni davranış biçimi:
insanın kendine güvenmesi, potansiyeline inanması ve kendini diğer kişilerden aşağı kalır hissetmemesi gerekir. Herkesin kendi değerini kendi biçtiğini ve bu değerin diğer kişilerin sizin işinize vereceği değeri belirlediğini unutmayın.
ÖNERİLER: Öncelikle mutlaka bir doktora ya da hastaneye gidilmelidir. Doğal destek olarak da bazı bitkilerden faydalanabiliriz.
*Isırgan otu yağı haricen sürülür.
*Bir tutam kırk darffer otu çay olarak demlenip içilir.

read more

YÜZ KASLARI 0 yorum

YÜZ KASLARI
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Yüz kaslarının ve cildin erken yaşlılık belir¬tileri göstermesi, kişi kendi görünümün
den hoşlanmadığı ve kendi görünümünü kabul etmediği takdirde gerçekleşir. Plastik cerrahi çoğunlukla kişinin kendi hakkında sahip olduğu olumsuz imajı "maskelemek" amacını yansıtır.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Kendinizi olduğunuz gibi kabul edin, kendinizi sevin ve öncelikle kendi görünümünüzü beğenin. Çekiciliğin gerçek güzelliğinin ve gücünün kendi içimizden geldiğini göz önünde bulundurarak insanın kendine değer vermesine yönelik harika bir egzersizden bahsetmek istiyorum: Aynanın karşısına geçin ve tüm dikkatinizi gözlerinize verin. Kırışıklarınızı, saçınızı ve yüzünüzdeki fiziksel kusurları unutun. En az 5 dakika boyunca kendi gözlerinizin içine bakın ve dikkatinizi yüzünüzün başka bir tarafına vermeden kendi kendinize güzellik ve güç enerjisi gönderin.
ÖNERİLER; 500 gr. kuşburnu, 10 gr. kakule, 100 gr. hünnapı karıştırıp çay gibi demleyin. 5 dakika bekletip limonla tatlandırarak için.
•Ayvaların çekirdeklerini çıkartın, kırarak ezin. Bir fincan suyun İçine koyup bekletin. Hafif jöle kıvamına gelen karışımı her gün yüzünüze sürün. 20 dakika bekletip yıkayın.
•10 adet kayısıyı 2 bardak sütle kaynatıp ezin ve soğutun. Bir tatlı kaşığı bal katarak maske yapın ve yüzünüze sürüp 20 dakika bekleterek yıkayın.
•Taze hindistancevizi sütünü yüzünüze sürün, 20 dakika bekletin ve yıkayın
*Yarım paket pakmayayt yan m' elma suyuyla karıştırıp göz altlarınız dahil olmak üzere tüm yüzünüze sürün. 30 dakika bekletip yıkayın. Cildiniz alerjikse daha az bekietmelisîniz.
* Gün içerisinde birkaç damla kabak çekirdeği yağını tüm yüzünüze sürün, bir saat bekletip yıkayın.
« Güneşte fazla kalmak cildin erken yaşlanmasına neden olur. Cildinizi güneşten koruyabilmek için çıkmadan önce susam yağı sürebilirsiniz.
* Yukarı doğru, dairesel hareketlerle yüzünüze cilt masajı yapın

read more

KRAMP 0 yorum

KRAMP
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Metafiziksel bakış açısına göre, faaliyetleri yerine getirirken fazlasıyla hareketli ve kararsız olmanın bir göstergesidir. Kişi, potansiyelinin serbest bir biçimde yayılmasına izin vermek yerine hareket gücünü kendi içinde tutar.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Bir durumun olumlu yanlarını görmek yerine neden ısrarla olumsuz ihtimalleri aklınıza getirdiğinizi düşünün.
ÖNERİLER:
Önce doktora gidilmeli, tedavi olunmalıdır. Doğal destek için bazı bitkilerden faydalanabiliriz.
Gün içinde yeşil çayı limonla tatlandırarak tüketebilirsiniz. • Bir tutam maydanoz, bir tutam dereotu, bir tutam naneyi karıştırıp robottan geçirin ve yoğurtla karıştırarak yiyin. • Eskiden rahmetli anneannem kramp giren yere gece yatmadan önce haşlanmış, sonra soğutulmuş lahana yaprağı sarardı

read more

21 Mayıs 2010 Cuma

FİBROMİYALJİ 0 yorum

21 Mayıs 2010 Cuma |
FİBROMİYALJİ
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Bedene yayılmış genel ağrılardır (kaslarda), tendonları ve bağları da etkiler. Zihinsel davranış kalıbı, Kas Ağrıları başlığında yazılanlarla aynı, fakat çok daha yoğundur. Fibromiyaljide kişi geçmişteki olaylarda etkisiz kaldığı için büyük bir pişmanlık duyar, kimsenin kendisine destek olmadığını ve kimsenin kendisini umursamadığını düşünür.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Pişmanlığın bizi tüketmesine izin vermemeliyiz, çünkü pişmanlık hayatta arzuladığımız şeye ulaşmamız için gereken gücü sabote eder. Geçmişteki davranışlarımızı günümüzdeki şartlara göre yargılayamayız. Artık daha gelişmiş bir anlayışa sahip olduğumuz için süreçleri daha geniş anlamda kavrayabiliriz.
ÖNERİLER:
Fibromiyalji, vücudumuzun hareket etmesini sağlayan kaslar, kemikler, eklemler ve bu yapıları birleştiren bağlarda hissedilen ağrı, hareket kısıtlılığı ve şişkinliktir.
Elbette öncelikle dtektora gidilmeli, tedavi olunmalıdır. Doğal destek için bazı bitkilerden faydalanabiliriz. Kas gevşetîei yağlar sürebilirsiniz. Bir kahve fincan susam yağına, bir
çorba kaşığı biberiye yağı, bir çorba kaşığı okaliptüs yağı, bir çay kaşığı
■• kekik yağı, bir çorba kaşığı pelesenk yağı ekleyip karıştırın. Bu karışımla kasılan bölgeye hafif masaj yapın, Soğuk ya da sıcak kompres de yapabilirsiniz.
•Eklem bölgesindeki sinir sıkışmalarına, kas ağrılarına, herhangi bir ■düşme» darbe vs durumlarında kullanabileceğiniz eski ve denenmiş bir tarif vereceğim: 500 gr ardıç tohumunu 1 litre zeytinyağında 10 gün güneşte bekletin. Sonra süzün ve bir şişeye doldurun. Ağrılarınızı hafifletmek için ağrıyan kaslarınıza sürün.
•Ayıklayıp doğradığınız yanm kilo radika otunu bol sirkeli suda bekleterek iyice yıkayın. Tencerede kaynayan suyun içine atıp beş dakika haşlayın. Süzüp bir tabağa alın. Özerine limon, tuz, zeytinyağı ve dövülmüş sarımsağı sos yaparak dökün ve iyice karıştırın. Mümkünse az tuzlu hatta tuzsuz yiyin.

read more

KAS SİSTEMİNDE OLUŞAN RAHATSIZLIKLAR 0 yorum

KAS SİSTEMİNDE OLUŞAN RAHATSIZLIKLAR
Kaslar, arzu ettiğimiz şeyi gerçekleştirme sanatımızı, amaçlarımıza ulaşmak için hareket etmemizi, idealize ettiğimiz şeyi fethetmek için gerek duyduğumuz hareket potansiyelimizi yansıtır.
Kas Tonusu, günlük hareketleri gerginlik veya tedirginlik hissetmeden yapabilmemizi, aktif kalabilmemizi ve içsel uyumumuzu korumamızı sağlar, iyi bir kas tonusuna sahip olmak, verimli olmaya ve istediğini yapabilmeye eştir. Başkaları pek çok hareketi yapmak için uğraşırken iyi bir kas tonusuna sahip olan kişiler bu hareketleri hiç zahmetsiz gerçekleştirirler Kas tonusunu kaybetmek, insanın hayatta kendine olan güvenini yok eden ve art arda gelen hayalkırıklıklarım yansıtır.
Kas ağrıları, kişinin iyi sonuçlar elde edememesine rağmen harcadığı emeklerden veya henüz gerçekleştiremediği isteklerin sonucunda ortaya çıkan pişmanlıklardan ileri gelen, kişinin kendi kendine zarar verme sürecidir

read more

POTANSİYEL HASTALIKLAR BAŞ AĞRISI VE MİGREN 0 yorum

POTANSİYEL HASTALIKLAR
BAŞ AĞRISI VE MİGREN
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Genellikle kişi endişe etmeye ve bir şey üzerinde çok fazla kafa yormaya meyilliyse baş ağrısı ya da migrenden şikayet eder. Bu kişi rahat davranamaz ve yaşamın doğal akışına güvenmez. Kendini mükemmel olmak zorunda hisseder. Yaşamının kontrolünü elinden kaçıracağından korkar

Önerilen yeni davranış biçimi:
Yaşamdaki her şeyi mantığınızla çözmeye ve kontrol etmeye çalışmayın. Vaktinizi düşünerek geçiriyorsunuz, her şeye çok fazla kafa yoruyorsunuz. Enerjinizi karın bölgenizde yoğunlaştınn, içgüdülerinize kulak verin ve kendinizi hayatın akışına bırakın.
Başı ağrıyan kişinin öncelikle doktor kontrolünden geçip bazı testleri yaptırması gerekir. Bundan sonra evde yapacağı bazı reçeteler önerebilirimBir tutam melisa, melisanın yarısı kadar papatya, yine melisanın yansı kadar hint safranı ve 3-4 tane kakuleyi 500 gr. kaynar suda çay gibi demleyin. İlık olarak için.
Bu rahatsızlıktan şikayetçi olan kişiler öncelikle stresten uzak durmalıdır. Papatya çayı sinirleri yumuşatır, insanı sakinleştirir. Ayaklarınızı tuzlu suya koyup dinlendirmek de iyi gelebilir.
Ayak başparmağını ve el serçeparmağını tutup sıkmak baş ağrısını giderebilir.
Yoga'nın da baş ağrısına faydası vardır.
Birer tutam gelincik, nane, fesleğen ve biberiyeyi 500 gr. kaynar suda çay gibi demleyin.^Süzdükten sonra için.ATE$
Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Eğer vücudunuzun herhangi bir yerinde bir enfeksiyon yokken ateşiniz çıkıyorsa bu, duygusal olarak içten içe yanıyorsunuz, güçlü duyguları ve içinizdeki karmaşayı bastırıyorsunuz ya da çok fazla takıntılı düşünceler üretiyorsunuz demektir.
Önerilen yeni davranış biçimi:
Dinlenmenin, yaşama güvenmenin ve takıntılı bir şekilde düşünmektense olayları akışına bırakmanın zamanı gelmiş, içinizdeki güçlü duygulan dışavurun.
• Eskiden bilhassa çocuğumuzun ateşi çıktığı zaman bir kahve fincanı elma sirkesi, bir limon suyu, 6 tane dövülmüş asprin karıştırılırdı. Bir parça gazlı bez ya da tülbent bu karışıma batırılır, eklem yerleri, alnı ve şakakları ovulurdu.
•Aynı bölgelere lavanta yağıyla da masaj yapabilirsiniz.
•Ahududu yenirse veya şurubu içilirse ateş düşer.

read more

BURÇLARIN ALTİNDA YER ALAN HASTALİKLARİ NASİL OKUYACAKSINIZ? 0 yorum

BURÇLARIN ALTİNDA YER ALAN HASTALİKLARİ
NASİL OKUYACAKSINIZ?
Şunu ifade etmeliyim ki bu kitapta her burcun'altında yer verilen 'potansiyel hastalıklar', ilgili burcun yakalanma olasılığı olan hastalıkları listeler. Bu hastalıklar pek tabii ki Zodyak'taki tüm burçlarda gerçekleşebilir. Hastalığın belirli bir burcun altında yer alıyor olması, o burcun gezegeni ile doğrudan bağlantılı olması yüzündendir. Potansiyel taşıdığı anlamına gelir ve bu hastalıklara karşı dikkatli olmaya davet eder.
Burcunuzun altında sıralanan hastalıkların sayısının az olması eğer benzer zihinsel davranış kalıbına sahipseniz diğer burçlarla bağlantılı olan hastalıklara yakalanmayacağınız anlamına gelmez.
Mesela, Akrep burcuyla bağlantılı olan sağlık problemleri başka burçlarda da ortaya çıkabilir. Veya bunun tersi de olabilir. Ayrıca tüm bu veriler, Koç burcundan olan birinin sadece Koç burcuyla ilgili hastalıklara yakalanacağı anlamına da gelmez.
Ne burçlar, ne de söz edilen davranış kalıplan, hastalıkların duygusal nedenleri ile ilgili nihai bir karar vermek için yeterli değildir, sadece bir fikir verir, ipuçları ve işaretler sağlar.
Burçlar, sağlık problemlerinin sadece 'eğilimlerini' gösterir. Sağlık problemleri ile ilgili daha detaylı bilgi edinebilmek için, doğum haritası üzerinde detaylı bir çalışma yapmak gerekir. Bunun için de GÜNEŞ'ın konumu, burçlar, ayın görünümü, yükselen burcun konumu, doğum haritasındaki altıncı evin konumu ve daha başka teknik faktörlerin iyi analiz edilmesi gerekmektedir.
Bu kitapta her burcun potansiyel taşıdığı hastalıkların en belirginlerini sıralıyor ve bu hastalığa yol açan zihinsel davranış kalıbını açıklıyoruz. Ayrıca, hastalıktan korunma ve gerçek tedavi için, elbette geleneksel tıptan da yararlanarak, gereken yeni zihinsel davranış kalıbını ortaya koyuyoruz. Bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için sayfa X'e bakınız.Bu kitapta belirtilen hastalıklarda tanımlanan zihinsel kalıplar pek çok araştırmacının metafizik alanında yaptığı araştırmalara ve özellikle de 40,000'den fazla vakayı araştırarak kanserin mekanizması ve gelişimi konusundaki çalışmalarında çığır açmış olan Dr. Ryke Geerd Hamer'ın araştırmalarına dayalıdır.
Benim bu kitapla sağlayabileceğim katkı, okuyucuyla kişisel gözlem ve tecrübelerimle yukarıda adını verdiğim ünlü metafizik uzmanları tarafından yıllardır araştırılan hastalıkların zihinsel davranış kalıpları hakkındaki çalışmaların gerçekliğini kanıtladığım astrolojik danışmaları paylaşmaktır.
Kitapta adı geçen hastalıklara neden olan zihinsel kalıplar mutlak gerçekler olarak kabul edilmemelidir. Mutlak gerçeğin bilgisi kimsenin tasarrufunda değildir. Bu kitabın amacı okurlara hastalıkların psişik kökenini daha iyi anlayabilmeleri için temel bakış açılarını vermektir. Yaşamın gizemine daima saygı duymalıyız.Belirleyici kelimesi: "Ben" Yönetici gezegeni: Mars Bedende temsil ettiği bölgeler:
Baş, beyin, kafatası, çene, burun,
göz, kaslar, alyuvarlar
Meyilli olduğu sağlık sorunları:
Migren, sinüzit, soğukalgınlığı, yüksek tansiyon, burun kanaması, baş bölgesi ile ilgili problemler (beyin, kafa yaralanması,kafatası), kas problemleri, kellik ve anemi (alyuvarlar ve demir eksikliği

read more

20 Mayıs 2010 Perşembe

Gezegenlerin Organlarla İlişkisi 0 yorum

20 Mayıs 2010 Perşembe |
GEZEGENLERİN ORGANLARLA İLİŞKİSİ

Antik çağlardan 18. yüzyıla kadar tıp ve astroloji hep beraber çalışmış ve hastalıkların tedavisinde birbirine yardım etmiştir. Hatta astroloji, tıp eğitiminin bir bölümünü oluştururdu ve hastalıkların tedavisinde birincil kaynak olarak kullanılırdı.

Birisi hastalandığında o kişinin doğum haritasına başvurulur, onun gösterdiği işaretler doğrultusunda ilaçlar önerilir ve hastalığın ne zaman ağırlaşacağı, genel seyri belirlenirdi.

Burçlar, bedenimizdeki organlarımız ve hastalıkları yaratmaya yönelik eğilimlerimiz arasındaki güçlü bağdan dolayı, hastalıklara bütüncül bakılıyor ve hastalıkların tespit edilmesinde bu üç unsur hep beraber ele alınıyordu. Her burcun bedende bağlaşık olduğu organ farklıdır.

Ve bundan dolayı her burcun taşıdığı potansiyel hastalık da farklıdır.Bu bağlamda, burcumuza göre bedenimizdeki hangi organların daha hassas olduğunu bilmek, yakalanmaya müsait olabileceğimiz hastalıkları önlemeye ya da en azından etkisini azaltmaya imkan tanır.

Organlarımızla bağlantılı olan burçların beden sağlığımıza etkilerini bilmekle, hastalıkların yerleşmesini engelleyebilir veya en azından hastalığın bize vereceği zararları en aza indirebiliriz.

Organlarımızın sıralaması Koç burcundan (kafa) başlar ve burçlardaki sıralamaya göre Balık burcuna (ayaklar) iner. Aşağıdaki resimde burçların organlarımızla olan ilişkileri gösterilmektedir.

Diğer ifade edilmesi gereken önemli bir nokta ise doğum haritasının çıkartılması ve gezegenlerin hareketleri ve ilerlemelerinin incelenmesi ile hastalıkların ne zaman ortaya çıkacağı veya ne kadar süre devam edeceği konusunda önemli bilgiler alabileceğimizdir.

read more

TEDAVİ EDİCİ MEDİTASYON 0 yorum

TEDAVİ EDİCİ MEDİTASYON 1

Sizlerle çok basit ama çok güçlü bir meditasyon yöntemini paylaşmak istiyorum. Bu yöntemi dokuz yıl boyunca kronik mide krampları çektikten sonra geliştirdim.
Daha önce de söylediğim gibi gerçek iyileşme, hastalıktan kurtulmaya çalışmaktan vazgeçtiğinizde mümkündür. Bunun yerine onu sevgiyle kucaklayıp bedeninizin hasta olan kısmını kalbinizle sarmalarsanız, o an kendinizle de derin bir sevgi bağı kurmuş olursunuz. Daha önce bağlantı kurmadığınız kendi benliğinizin bir parçasıdır bu. işte o aridan itibaren iyileşme başlar.
Hastalığa bu yeni bilinçle yaklaşarak elinizi bedeninizin hasta olan bölgesine koyun. Hastalık taşıyan organınızdan kurtulmaya çalışmak yerine o bölgeye mümkün olduğunca çok sevgi gönderin. Sonuç olarak ağrınız azalacak, hatta bazen tamamen yok olacaktır. Hastalığı yaratan duygusal kalıp da bu sırada açığa çıkabilir. Bu meditasyon günde 20 dakika boyunca sessiz bir ortamda ve yalnız yapılmalıdır.

read more

TEDAVİ YOLCULUĞUNDA ZİHİNSEL KALIPLARIN DEĞİŞİM SÜRECİNİ KABULLENMEK 0 yorum

TEDAVİ YOLCULUĞUNDA ZİHİNSEL KALIPLARIN
DEĞİŞİM SÜRECİNİ KABULLENMEK
Üzerinde durulması büyük önem taşıyan konulardan biri zihinsel kalıbı tamamen değiştirebilmemiz için zamana ihtiyacımız olduğudur. Bunun sebebi, vakaların büyük bölümünde içsel değişimin yavaş, aşamalı ve kısmi olmasıdır. Dolayısıyla bu safhada kendimize karşı büyük bir tevazu, şefkat ve sabır göstermemiz gerekir. Zaaflarımızın farkına varmak oldukça hassas bir konudur. Bunun birinci sebebi, kusurlarımızı kabul etmemizin acı vermesi, ikinci sebebiyse insanın böyle bir anda birçok farklı tepki verebilecek olmasıdır. Örneğin kusursuzluk adına kişi kendine aşırı katı davranarak zihinsel kalıbını derhal değiştirmek isteyebilir. Diyelim böbrek taşından mustarip olan bu kişi, hayatında ilk kez rahatsızlıktan dolayı zihinsel davranış kalıbının farkına varıyor. 0 andan itibaren de kendine kurallar koyuyor: "Bundan böyle asla yakın ilişkilerimde kınayıcı, katı ve talepkâr olmayacağım." Burada meydana gelen olay, kişinin üzücü bir gerçekle karşılaşması ve yeni davranış biçimini pratiğe koymakta büyük zorluk yaşamasıdır. Az kınayıcı olmaya çalıştıkça, tam tersi, daha da kınayıcı hale gelir. Bunun sebebi, kişinin kendi üzerinde aşırı baskı uygulayarak ya-
ratıcı yönünü engellemesidir, ayrıca dönüşümün doğal olarak yavaş ilerleyen sürecine saygı göstermemektedir.
Aslında duygusal sorunumuzun ne denli derin olduğunu asla bilemeyiz. Zihinsel kalıbı değiştirmemiz bazen sadece birkaç ay sürer, bazense bir ya da iki yıl. Kişi köklü, yoğun ve derin bir zihinsel şartlanma içindeyse bu zihinsel kalıbı değiştirmesi biryaşam boyu bile sürebilir. Bu konuda belli bir kural yoktur, her insan kendine özgü ve benzersizdir, başka bir insanla karşılaştırılamaz.
Piyasada birçok kişisel gelişim kitabı var. Hatta aynı gurular ve zihinsel sağlık uzmanları hayatımızı hemen değiştirmemizin mümkün olduğunu veya kısa ve adeta sihirli bir tedavi yoluyla zihinsel kalıplarımızı değiştirebileceğimizi söylüyorlar. Bu çok tehlikeli bir durum, çünkü insanlarda yersiz beklentiler yaratarak gerçek iyileşme safhasında büyük hayalkırıklıklarına sebep olabiliyor, insanlar sık sık şöyle derler: "Duygusal sorunumu çözmek için şimdiye kadar birçok tedavi ve terapi yolunu denedim, ama bugüne kadar bir arpa boyu yol gidemedim, inancımı da hevesimi de kaybettim." Böyle olması pek de şaşırtıcı değil, çünkü insanların çoğu, çabuk çözüm vaat eden kişilere güveniyor. Tabii ki kişinin bu hastalığa yol açan kalıbını değiştirerek hastalığın kısa zamanda üstesinden geldiği durumlar da vardır, ancak bunlar çok istisnai durumlardır. Çünkü vakaların çoğunluğunda, hastalığa yol açan zihinsel davranış kalıbını değiştirme süreci çok yavaş ve ağır işler.
Sonuç olarak, hastalığa veya bedenin organlarından birinin işlev görememesine sebep olan zihinsel davranış kalıbının farkına vardığınızda karanlıktan çıkmış ve gerçek iyileşmenin % 5 0' s i n i temsil eden içsel değişim yolunda dev bir adım atmış olursunuz. Kalan % 50Tik kısımsa pratiğe geçirmiş olduğunuz yeni davranış biçiminizi temsil eder. Bu etap kısa veya uzun bir yolculuk anlamına gelebilir, ama bunun önemi yoktur, önemli olan, karanlıktan çıkmış olmanızdır. Artık hayatınızda ilk kez ışık vardır ve gerçekte kim olduğunuzu, nerede olduğunuzu, nereye gitmeniz gerektiğini açıkça görebilirsiniz. Bundan böyle sonucu beklemeden yolculuğun tadını çıkarabilirsiniz. Hayatınızın coşkusu nihai amacında değil, doğru yolu seçmiş olduğunuzu bilmenizde yatar.

read more

HASTALIKLARIN 'GERÇEK' TEDAVİSİ 0 yorum

HASTALIKLARIN 'GERÇEK' TEDAVİSİ
Hastalık yerleştiği andan itibaren fiziksel açıdan iyileşmek için geleneksel tıptan yararlanmak gereklidir. Ancak unutmayalım ki geleneksel tıp fiziksel iyileşme sağlar. Oysa hastalığa sebep olan zihinsel davranış kalıbı değişmediği takdirde hastalık, organizmanın aynı veya başka bir yerinde yeniden ortaya çıkacaktır.
Bu durumda 2 tip iyileştirme yöntemi vardır:
1- Geçici iyileştirme: fiziksel bir yöntemdir, içsel değişim yoktur. Hastalık, bedenin aynı veya başka bir organında er ya da geç tekrar ortaya çıkar.
2- Gerçek iyileştirme: fiziksel iyileştirmeyle birlikte zihinsel davranış kalıbının tamamen değiştirilmesidir. Hastalık bir daha asla ortaya çıkmayacaktır.
NOT: Burada önerilenler, psikolojik öğütler ve doğal ilaçlar, geleneksel tıbbi ilaçları hiçbir şekilde kötülememektedir. Tam tersi, hastalığın hem önlem hem tedavi safhalarında geleneksel tıp vazgeçilmez olabilir.

read more

19 Mayıs 2010 Çarşamba

ÇOĞU ZAMAN SAĞLIMIZI BELİRLEYEN YAŞAMDAKİ DURUŞUMUZDUR 0 yorum

19 Mayıs 2010 Çarşamba |
Çoğunlukla hayatı hissetme şeklimiz, sağlığımızı belirleyen ana etkendir. Bunu açıklamanın en iyi yolu, yıllar boyunca danışmanlığını yaptığım iki işadamının başından geçenleri örnek vermektir.

Tesadüf eseri bu iki işadamı da aynı yaşta, aynı sosyal koşullara ve mesleğe sahip ve -inanması güç olsa da benzer deneyimlerden geçmiş kişilerdi.
Bu işadamlarından ilkini "Kazanan", ikincisiniyse "Kaybeden" diye adlandıralım:
Kazanan, kk yaşında. Şu anda maddi ve mesleki açıdan içler acısı denebilecek durumda. Hayatı boyunca sayısız başarısızlık yaşamış ve iş konusunda hiçbir zaman başarılı olamamış. Duygusal ve ailevi yaşamı tatmin edici düzeyde ve sağlığı fiziksel olarak mükemmel seviyede. Astrolojik danışma sırasında "Kamgan", hayatındaki tüm başarısızlıklara uzun bir çıraklık dönemi olarak baktığını, kendisini bir kaybeden olarak görmediğini, tam tersi, yeni işlere büyük bir iyimserlikle atıldığını söyledi,
Kaybeden ise 43 yaşında ve tıpkı önceki adam gibi maddi ve mesleki açıdan çok zor bir dönemden geçiyor. Tıpkı "Kazanan" gibi o da şimdiye kadar hiçbir mesleki başarı elde edememiş ve hayatı boyunca sürekli maddi kayıplar yaşamış. Duygusal ve ailevi yaşamı tatmin edici düzeyde olsa da fiziksel sağlığı fena durumda. Danışma sırasında kendisini hayatta bir kaybeden olarak gördüğünü ve yapmış olduğu hatalar yüzünden her dakika pişmanlık duyduğunu anlattı. Hayata gayet kötümser bir pencereden bakıyor ve karşısına çıkan engeller karşısında kendisini müthiş çaresiz hissediyordu. İki senedir şeker hastalığından ve cinsel iktidarsızlıktan l*\ Bu hastalıkların zihinsel davranış kalıbını sayfa ... 'de bulabilirsiniz) şikayetçi.
Hayattaki başarının "maddiyaf'a dayanan tarifine göre, sözü geçen iki kişinin de "hayatta başarısız oldukları" sonucuna pek rahatlıkla varılabilir. Ancak dikkatinizi çekmek isterim ki, ikisinin de hayatlarında meydana gelen olaylara verdikleri tepkiler tamamen farklı, ikinci adama "Kaybeden" adını verdim, çünkü kendisini "kaybeden" olarak gören yine kendisi! "Kazanan" ise tüm başarısızlıklarına, hayatın önüne çıkardığı zorluklara rağmen cesaretini kaybetmiyor ve kendisini bir "kazanan" olarak görüyor.
Sonuç olarak, "Kazanan", hayatın zorluklarına karşı gösterdiği duygu ve tepkilerle, bedensel sağlığının iyi olması sonucunu hazırlamış kendisine. Benzer koşullarda bulunan "Kaybeden" ise yaşadığı hayatı tamamen "olumsuz" algılamış ve tüm bu hastalıklara yakalanmış....

read more

ASTROLOJİ VE GENETİK BİLİMİNİN ORTAK NOKTASI 0 yorum

İnsanın yaşamı boyunca bazı hastalıkları geçireceği, doğduğu andan itibaren bellidir. Ancak kaderimizin gidişatını değiştirmek mümkündür.
Doğum haritamızın yorumlanması yoluyla, astroloji zihinsel kalıplarımızı açıkça gösterir. Tespit edilebilen bu zihinsel kalıplarımızla bağlantılı hastalıklar geçirme olasılığımız vardır.

Genetik bilim de bu olasılığı gayet açık bir biçimde göstermektedir. Ancak bir ailede ebeveynler şeker hastasıysa, aynı genleri taşıyan çocukların da şeker hastası olmalarının şart olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çocuklar bu hastalığa yol açan zihinsel davranış kalıbını değiştirebilirlerse şeker hastalığına yakalanmadan yaşamlarını sürdürebilirler, (bkz sayfa ...). Genetik bilim, hücrelerdeki duygusal kalıbın bir yansımasından ibarettir.

Genlerimizde de kayıtlı olan zihinsel davranış kalıbımızı belirleyip değiştirebilmemizi sağladığı için astroloji, bizleri kaderimizden bağımsız kılan güçlü bir araçtır. Bu sayede genetik mirasımızın kurbanı olmaktan da kurtulabiliriz.

read more

Hastalıklar Psikolojik 0 yorum

HASTALIKLARIN DUYGUSAL-ZİHİNSEL
SEBEPLERDEN ÖTÜRÜ OLUŞTUĞUNA DAİR BİLİMSEL KANITLAR
1980 yılında, bilgisayarlı tomografinin gelişmesiyle birlikte, hastalıkların duygularla bağlantısı üzerine yapılan araştırmaların öncülerinden Dr. Ryke Geerd Hamer şaşırtıcı bir keşif yaptı ve birçok hastalığın duygusal bir şok sonucunda ortaya çıktığını tespit etmeyi başardı. Hastalıktan he¬men önce beynin, bedendeki hastalıklı organla ilgili bölgesinde bir deği¬şim meydana geliyordu. Böylece Dr. Hamer, hastalıkla bağlantılı bir zi¬hinsel faaliyeti gözlemlemiş oldu. Yani önce zihinde bir değişim gerçek¬leşiyor, daha sonra gelen sinyallere göre ilgili organ harekete geçiyor ve hastalığı üretiyordu.

read more

HASTALIK BİZİ ANÎ ÖLÜMDEN KORUR 0 yorum

Hastalığın ortaya çıkmasının amacı, HAYATIMIZI KURTARMAKTIR, çünkü aksi söz konusu olsaydı, yüksek dereceli duygusal stres dolayısıyla bede¬nimiz çökecek ve erken bir ölüm gerçekleşecekti.
Laurent Dallie'nin dediği gibi: 'Hastalık insanın bedenine tesadüfen, kader yüzünden veya organizmanın karmaşık bir işlevsizliğinden dolayı yerleşmez. Tam tersi, hastalık, organizmanın beyin tarafından harekete geçirilen savunma mekanizmasının son derece mantıklı ve kesinlikle tutarlı bir sonucudur. Kontrolden çıktığında ölümle sonuçlansa bile hastalığın temel amacı yaşamımızı kurtarmaktır lya da her halükarda biraz daha fazla yaşamamızı sağlamak). Bunu da başka bir seçenek katmadığında sorunumuza mümkün olan en iyi çözümü bularak yapar."
Bu mekanizma, şiddetli besinsizlik, zehirlenme ve radyasyon vakaları haricinde tüm hastalıklar için geçerlidir.
Bedenimiz, duygusal gerginlikten kaynaklanan şokları ABSORBE ETMEK maksadıyla hastalıkları üretir. Bundan dolayı ben, hastalığa yakalanmış organı 'PARATONER' olarak adlandırıyorum çünkü bu hastalık, bedenlerimizi ani bir çöküşten korur, yani duygusal gerginlikleri bedenimize kalıcı zarar vermeden absorbe eder ve yok eder.
Tabii kalp krizlerinde olduğu gibi kimi vakalarda bedenin bir hastalık ortaya çıkarmaya bile vakti yoktur ve kişi aniden ölür.
Yani hastalığın iki temel işlevi vardır:
1-Bizi ani ölümden korumak,
2-Bize derin bir içsel değişim ve özümüzle yeniden bağlantı kurmak için büyük bir fırsat vermek.
Oysa hastalık en büyük muhafızımız ve koruyucumuz olduğu halde biz hastalığa en azılı düşmanımızmış gibi yaklaşırız.

read more

Hastalıklar Nasıl ve Neden İlerler 0 yorum

HASTALİK NASİL VE NEDEN İLERLER?
Araştırmalarıma göre, hastalığın ilerleme safhası konusunda gerçeklere en çok yaklaşmış olan yazar Laurent Daillei’dir. Laurent Daillei bu konudaki The Logic of the Symptoms (Belirtilerin Mantığı) adlı eserini, hastalıkların duygularımızla ilişkisini bilimsel olarak kanıtlayan Dr. Ryke Geerd Hamer’in çalışmalarına dayandırmıştır.
Aşağıdaki metinler Laurent Daillie tarafından yazılmış, Introductİort to the Decodîng of Bio -Psycho- Genealogical Stresses (Biyo-psiko-genetik Stresin Şifrelerini Çözmek- Çeviren: Virginie Picard ve Michele Thorel) başlıklı konferansında kullanılmıştır.
“Duygusal stres beynin tahammül sınırım aştığı zaman hastalık ortaya çıkar. Bu durum, kişinin başa çıkmakta zorlandığı trajik ve duygusal yoğunluk taşıyan bir olay tarafından tetiklenebilir. Stresin üst sınırı aşılmadığı sürece beyin durumu adeta görmezden gelir ve hastalığı yaratmaz. Ancak bu sınır bir kez aşıldı mı beyin bununla başa çıkmak zorundadır.
Bu, beynin, duygusal bîr sitresi ne pahasına olursa olsun azaltmaya çalıştığını gösterir. Beyin bunu başarmak için birçok yol uygular. Örneğin durumdan kaçar veya durumla yüzleşir, içgüdüsel çözümler üretir, eski duygusal şartlanmayı değiştirir ve tüm bunların sonunda herhangi bir çözüm üretilemediği takdirde hastalığı yaratır.? Başka bir deyişle, sorunumuza herhangi bir çözüm bulamadığımız takdirde, bedenimiz bizim için bir çözüm üretir. Tabii bu mükemmel olmaktan çok uzak, ilkel bir çözümdür.
Laurent Dallie tarafından verilen ve gerçek hayata dayanan başka bir örnek, bu teoriyi daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Bu ilginç öykünün başlığı “60 Yaşındaki Dürüst Bir Adam”. Bu adamın yaşamındaki olaylar şu şekilde gelişmiş
“Adam, çok zengin bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmiş. Dürüst, akıllı bir adammış ve diplomat olarak kariyer yapmış. Ağabeyiyse babasının izinden gitmiş ve işinde uzman, hırslı bir işadamı olmuş.
30 yaşındayken babası bir trafik kazasında ölmüş. Bunun üzerine kardeşler, kendilerine miras kalan servete dokunulmamasına ve bu servetin, iş dünyasındaki tecrübesi göz önünde bulundurularak, ağabey tarafından idare edilmesine karar vermişler.
O andan itibaren dürüst adam, ağabeyi tarafından idare edilen servetle pek ilgilenmeden hayatını sürdürmeye devam etmiş. Ağabeyine % 100 güvendiği için evrakları ve kontratları okumadan imzalıyormuş. Kendisine miras kalan bu servete olan ilgisizliğinin nedeni hem hırslı olmaması hem de sürekli seyahat etmesi ve devletten dolgun bir maaş almasıymış
60 yaşına geldiğinde, emekli olmadan birkaç ay önce, yaşlı ve dürüst adam sonunda mirasın kendisine ait olan payını ağabeyinden istemeye karar vermiş. Tabii aradan geçen 30 sene boyunca, ailesinden kalan mirasa her an ulaşabileceğini düşünerek parasının tümünü harcayan yaşlı adamın içi gayet rahatmış.
Dolayısıyla federal polisin evini basması ve ağabeyiyle birlikte bankalarla ilgili bir yolsuzluğa karışmış olduğunu söyleyerek onu tutuklaması korkunç bir şok etkisi yaratmış. Birkaç gün sonra ağabeyinin oyununa kurban gittiğini kanıtlamayı başarmış ve serbest bırakılmış.
60 yaşında, hayatında ilk defa parasal zorluk yaşayan, adı karalanmış olan ve ağabeyinin davası yüzünden yurtdışına çıkamayan yaşlı ve dürüst adam, yaşamının tamamen çöküşe geçtiğini fark etmiş.
En fenası da hayatının en büyük hayalkırıklığına ve ihanetine uğraması, kendi kanından olan, körlemesine güvendiği öz ağabeyinin hayatını zindana çeviren korkunç şeyler yapmış olmasıymış. Hayalkırıklığı öylesine büyük olmuş ki yaşlı adam, ağabeyinin ihanetini HAZMEDEMEMİS. Bu büyük trajedinin üzerinden birkaç ay geçtikten sonra mide kanserine yakalandığı anlaşılmış. Duygusal stresi sınıra dayanmış olduğu için yaşlı adamcağız bu korkunç deneyimi daha fazla hazmedemiyormuş, beyni bir çözüm bulmak zorunda kalmış ve ihaneti HAZMETMEK amacıyla adamın midesine hazım safhasını hızlandırıcı mesajlar göndermiş. Bunun sonucunda da hücreleri aşırı derecede çoğalarak kansere sebep olmuş.”
Bu vakada ihaneti hazmetmenin tek yolu AFFETMEKTEN geçer. Eğer adam ağabeyini gönülden affetseydi, mide kanserini önlemiş olurdu

Powered by MightyAdsense

read more

Hastalık Nedir.? 0 yorum

HASTALIK NEDİR?
Hastalıkla ilgili toplumda ve geleneksel tıpta çok yanlış bir tanımlama vardır. Hastalıklara en büyük düşmanımız, yenmemiz ya da kurtulmamız gereken bir şey gözüyle bakarız. Bu bakış açısını ‘Kanserle Nasıl Savaşılır?’ gibi başlıklarla tüm dünyada yayınlanan birçok kitapta görebilirsiniz. Aslında hastalık, bedenimizi korumak için beynimiz tarafından organize edilen tutarlı bir mekanizmadır. Elbette bu savunma mekanizması yüzde yüz sonuç vermez ve bazı hastalıkların sonucunda ölebiliriz. Ancak doğru yaklaşım hastalıkla savaşmak değil, şifrelerini çözerek (yani hastalığa neden olan duygusal/zihinsel kalıpları anlayarak) iyileştirme yöntemini bulmaya çalışmak olmalıdır.
Başka bir deyişle hastalık, bedeninizi istila ettiği için bir an önce defetmeniz ya da yenmeniz gereken bir düşman değildir. Tam tersine varlığınıza ait bir parçanızın acı çeken kısmıdır. Bugüne kadar görmeyi reddettiğiniz ya da henüz keşfetmediğiniz gerçek doğanızın bir parçası. Kendi gerçeğinize uygun bir yaşam sürmediğinizin de çok açık göstergesidir hastalık. Aslında bedeninizin ilgi ve şefkate ihtiyacı olan kısmı hastalanır.
Gerçek iyileşme, hastalıktan kurtulmaya çalışmaktan vazgeçtiğinizde mümkündür. Bunun yerine onu sevgiyle kucaklayıp bedeninizin hasta olan kısmını kalbinizle sarmalarsanız, o an kendinizle de derin bir sevgi bağı kurmuş olursunuz. Daha önce bağlantı kurmadığınız kendi benliğinizin bir parçasıdır bu. işte o andan itibaren iyileşme başlar.

read more

,



diyet diyet

.

 
Copyright © Zayıflama, Diyet ve Kadınlar